Nanoteknolojinin işlevi ve hedefi nedir?

Tarih: 15.04.2020 - 12:21 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Nanoteknolojisinin hedefi, insan eli bu işe karışmadan moleküllerin izn-i İlâhi ile düzenlenmelerini sağlamaktır

Kuantum teorisi, atomik olaylardaki enerjiyi açıklamaya yarayan bir fizik teorisidir.

Nanoteknoloji, maddeyi atom altı seviyede kontrol etme bilimidir.

Nanoteknolojiden önce, bu yeni teknolojiye yol açan kuantum fiziğinden kısaca bahsedelim. Kuantum teorisi, atomik olaylardaki enerjiyi açıklamaya yarayan bir fizik teorisidir. Kuantum kelimesi yalnız başına kullanıldığında, bir sistemin değiştirebileceği enerjinin küçük bir kısmı anlamına gelir. Meselâ foton, elektromanyetik radyasyon kuantumudur. Kuantum teorisi enerjinin devamlı olmadığını ve seviyelere sahip olduğunu, bu seviyelerin küçük kademeler halinde değişebileceğini matematik ifadelerle açıklar. Meselâ; bir atomda elektronların çekirdek etrafında kendi yörüngelerindeki hareketleri, siyah cismin küçük miktarlar halinde ısı yayması (Max Planck’ın siyah cismin radyasyonunu buluşu), fotonun elektromanyetik radyasyonu (Bohr teorisi), fotoelektrik olayı, atom spektrumu (tayfı) kuantum teorisi ile izah edilebilir.

Kuantum teorisi üzerine yapılan çalışmalar şunlardır:

Plank’ın radyasyon teorisi, dalga ve parçacık teorisi, atom spektrumu (tayfı), dalga mekaniği, matris mekaniği, belirsizlik prensibidir.(“Kuantum Teorisi”, http://www.kuantadegisim.com/makaleler.html, 2010)

Nanoteknoloji, maddeyi atom altı seviyede kontrol etme bilimidir. Nanoteknoloji aşırı küçük yapısal maddelerin üretimi, araştırılması ve bunlardan yararlanmanın teknikleri üzerinde çalışır. “Nano” sözcüğü Yunancadan alınmıştır ve “cüce” anlamına da gelmektedir. Bir nanometre (nm), metrenin milyarda biri, bir milimetrenin de milyonda biri kadar bir uzunluktur ve bir insan saç telinin on binde biri kadar bir kalınlığa tekabül eder. Bu uzunluk terimi atom ve moleküllerin içindeki en küçük mesafeleri tanımlamak için kullanılır. Atom düzeyindeki malzemelerin amaca yönelik yapılandırılmalarında ve bu kadar küçük boyuttaki özel yapılardan yararlanma birçok alanda yeni imkânların doğmasına yol açmıştır. Bu alanlardan bazıları şunlardır: Enerji, Çevre Tekniği, Bilgi Teknolojileri Branşı, Tıp, Eczacılık vs. Atom düzeyinde kimya, biyoloji ve fizik arasında sınır yoktur. Her şey bir çapraz teknolojisinde birleştirilmiştir, yani birçok dalda tüm sınırlar ortadan kalkacaktır. Nanoteknolojisi molekülleri elektrik akımı, mıknatıslık ve kimya ile manipüle ederek, bunların kendi kendilerine düzenli bir şekil almalarını sağlar. Burada tabiatın kendisi de bir örnek teşkil eder. Meselâ hücreler ve görevleri gibi. O halde Nanoteknolojisinin hedefi, insan eli bu işe karışmadan moleküllerin izn-i İlâhi ile düzenlenmelerini sağlamaktır.(“Nano Teknoloji nedir?”, http://nanoteknolojinedir.com/?page_id=6, (2009-2010)

Nanoteknoloji artık günlük hayatta kullanılmaya başlanmıştır. Karbon tüpleri çeşitli ameliyatlarda kullanılmaktadır. Nanoteknoloji ile kendini temizleyen pamuklu kumaşlar üretildi. Güneşi gördüğü zaman kendi kirini temizleyen, yıkamaya ihtiyaç bırakmayan kumaşların yanı sıra, kurşun geçirmeyen ve radyasyona karşı korumalı kumaşlar da yapıldı. Bu teknoloji, nano malzemeler üretmeye başlamıştır. Richard Feynman adlı fizikçi “Aşağıda daha çok yer var.” diyerek, görünen maddenin dışında daha çok yerin olduğunu ve her şeyin madde olmadığını ve sorgulanmaya başlandığını belirtir.

Bu bilim alanı maddeyi, yerçekiminin etkisinin azaldığı, zayıf kuvvetlerin öneminin arttığı nano boyutta inceler. Makro dünyanın yanında mikro dünyanın da olduğunu, ama farklı şartları bulunduğunu anlatır. Meselâ altın, makro dünyada başka maddelerle reaksiyona girmezken mikro âlemde, nano sistem içerisinde diğer maddelerle reaksiyona girebilmektedir. Bu da maddenin nano sistemde davranışının değiştiğini göstermektedir. Kumaşın suyu itmesi, güzel koku salması nano teknoloji ile sağlanabilmektedir.

Bütün bu gelişmeler klasik fiziği sarsan alan teorilerinin kuantum mekaniğinde ortaya çıktı. Kuantum elektrodinamiğinde belirsizlik ilkesi, anti-madde cisimciği, Planck sabiti, kara cisim ışınımı, dalga kuramı gibi atom altı fiziğin kavramları nano sistemle günlük pratiğe girmiş oldu. Klasik mekanik kâinata göre materyalizm maddeyi sorguladığında mekaniksel varoluşta esas madde idi. Klasik mekanik kâinatta maddenin sürekliliğini savunan materyalizme göre madde varken yok olmaz, yokken var olmazdı. Aynı zamanda ezeli ve ebediydi. Bunları savunan klasik fizik fotoelektrik, siyah cisim ışınımlarını açıklayamadı. Bunun üzerine bilim adamları materyalizme temel olan klasik mekanik kâinatın açıklayıcı olmadığını gördü. Böylece 1920’li yıllarda maddenin ezeliyeti kavramı sorgulanmaya başlandı.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun