Âdetli kadın Bakara suresi 184. ayete göre oruç tutabilir mi?

Âdetli kadın Bakara suresi 184. ayete göre oruç tutabilir mi?
Tarih: 28.06.2017 - 00:05 | Güncelleme:

Soru Detayı

​Bir ilahiyat Profesörü şöyle diyor:
- Adet hali hastalık halidir. Bakara 184 ayeti hastayken isterse tutabilir.. Hz Aişe hadisinde de orucun kaza edilmesi var, dilerse tutabilir. Tutamayacağına dair icma bizi bağlamaz. Usul Kuran sünnet sonra icmadır. İcma ayeti iptal edemez.
- Açıklar mısınız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Kadınlar âdet döneminde oruç tutmazlar ve namaz kılmazlar. Daha sonra kılamadıkları bu namazları kaza da etmezler, ancak tutamadıkları oruçları kaza ederler.

"İcmâ" lügatte, toplama, ittifak etme manalarına gelir. Terim anlamı ise; ümmet-i Muhammed'den bir asırda gelen müçtehitlerin dinî bir hüküm üzerinde birleşmeleridir.

Görülüyor ki tıpkı sözlük anlamında olduğu gibi icmanın terim anlamında da bir birlik söz konusudur.

Yalnız bu ittifaktan maksat müçtehitlerin ittifakıdır. Çünkü bunlar ilim ve irfan noktasında ümmet-i Muhammed'in en büyükleridir. İcmanın şartı da içtihada ehil olanların ittifakıdır. Artık müçtehitlerin ittifak ettikleri şey şer'i bir hüküm olur.

Üzerinde icma bulunan bir meselenin Kitap veya Sünnete dayanması gerekir. Çünkü hüküm koyma hakkı Allah ve Resulüne aittir. Müçtehitler kendiliklerinden hüküm koyamazlar.

İcma-i ümmet için birçok deliller getirilmiştir. Bazıları şöyledir:

1. "Kendisine doğru yol açıkça belli olduktan sonra, Peygamber'den ayrılıp müminlerin yolundan başkasına uyan kimseyi, yöneldiğine döndürürüz ve onu cehenneme yaslandırırız. Orası ne kötü bir dönüş yeridir." (Nisâ, 4/1 15)

Bu ayete göre, müminlerin yolundan başkasına uymak caiz değildir.

Çünkü böyle yapanlar, Peygamber'den ayrılmış olup, Allah onları cehenneme yaslandıracaktır.

Bir kimse müminler topluluğundan ayrılır ve onların görüşlerinin zıddını ileri sürerse, elbette onların yollarına uymamış olur.

Meselâ, müminler cemaati "bu helâldir" derse, aynı şey için "bu haramdır" diyenler, cemaate uymamış olurlar (İmâm Şâfiî, er-Risâle, s. 472; İmam Gazzâlî, el-Mustasfâ, I, 175)

2. "Ümmetim dalâlet üzerinde birleşmez." (İbn Mâce, Fiten, 8)

3. "Müslümanların güzel gördüğü şey, Allah katında da güzeldir." (Ahmed b. Hanbel, I, 379)

Şimdi soruda geçen konunun izahına gelelim.

Âdet gören veya lohusa (nifas) olan bir kadın, bu hallere ait günler içinde terk edeceği farz namazları kaza etmez. Zira namazlar her gün tekrarlandığı için dinde bir kolaylık olmuştur. Fakat o hallerde terk edeceği ramazan oruçlarını sonradan kaza eder. Zira, bu, her zaman olmadığı gibi, çok uzun bir müddet de değildir.

Oruçla ilgili ayet:

Size farz kılınan oruç, اَيَّاماً مَعْدُودَاتٍ sayılı günlerdedir.

Yani senenin günlerine oranla az ve sınırlı günlerdedir. Hem de sizin sağlığınızı bozmayacak ve gücünüzü tüketmeyecek bir şekilde, mazeretlerinizi de gözeterek meşru kılınmıştır.

فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَرِ۪يضاً Şimdi bu günlerde sizden herhangi biriniz, oruçtan zarar görecek derecede hasta olur,

اَوْ عَليٰ سَفَرٍ

yahut bir yolculuk üzerinde bulunursa, bunların farzı,

فَعِدَّةٌ مِنْ اَيَّامٍ اُخَرَ

diğer günlerden, yani iyi olduğu ve yolculuktan geldiği günlerden, aynı miktardadır.

Bu şekilde hastaya veya yolcuya eda farz değil, yemeye ruhsat vardır. Bunlar yerlerse, iyileştikten veya ikamet ettikten sonra kaza ederler. Edanın vacib oluşu, sağlık ve ikamet üzerine gerekli olur.

Allah Teâlâ, bu ayetten sonra aynı hususu beyan etmiş, peşisıra da

يُرٖيدُ اللّٰهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلَا يُرٖيدُ بِكُمُ الْعُسْرَ

"Allah Teâlâ sizin için kolaylığı murad ediyor, zorluğa murad etmiyor." (Bakara, 2/185) buyurmuştur.

Mutlaka bu kolaylığın ve güçlüğün daha önce zikredilmiş bir şey olması gerekir.

Halbuki burada, hasta ve yolcuya oruçlarını yeme hususunda verilen izinden başka herhangi bir kolaylık ve onların bu durumda oruç tutmalarından başka bir zorluk yoktur.

İşte bundan dolayı, Cenab-ı Allah’ın,

يُرٖيدُ اللّٰهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلَا يُرٖيدُ بِكُمُ الْعُسْرَ ayetinin manası, "Allah sizin bu durumda oruçlarınızı yemenizi murad ediyor, tutmanızı murat etmiyor.” şeklindedir.

İmam Buhârî, Ebu’z-Zinad’ın şöyle dediğini nakleder: “Sünnetler ve hakkın çeşitli şekilleri (şer’î hükümler), çoğu kez insan aklının kavrayamayacağı şekilde gelir. Müslümanların ona uymaktan başka çaresi yoktur. Meselâ hayızlı kadın orucu kaza eder de namazı kaza etmez.” (Buhârî, Savm 41)

Muâze adında bir hanım Hz. Aişe radıyallahu anha’ya gelerek:

“Neden âdet gören bir kadın temizlendikten sonra âdet günlerinde kılamadığı namazları kaza etmiyor da tutamadığı oruçları kaza ediyor?’’ diye sordu

Hz. Aişe: “Sen Harûriye’den misin?” dedi.

Kadın: “Hayır, Harûriye’den değilim, ama öğrenmek için soruyorum.” dedi.

Bunun üzerine Hz. Aişe: “Vaktiyle bu iş bizim başımıza geldiğinde orucu kaza etmekle emrolunduk, namazın kazası ile emrolunmadık.” dedi. (İbni Mâce, Taharet 119)

İlave bilgi için tıklayınız:

Âdet gören kadın, sonradan namazı kaza etmiyorsa orucu neden ...
Kadınlar âdet döneminde neden ibadet yapmaz?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun