Ayette hem kuvvet hem de besili at geçiyor, bunun hikmeti nedir?
- Kuvvet ve besili at aynı ayette geçiyor. Kuvvetin içinde besili at geçiyor. Ne gerek vardı besili atta geçiyor
Değerli kardeşimiz,
İlgili ayetin meali şöyledir:
“Onlara karşı kuvvetiniz (gücünüz) ne kadar yeterse ve bağlanan (savaş için beslenen) atlardan (hazırlayın)! Onunla Allah'ın düşmanlarını ve sizin düşmanlarınızı ve onlardan başka diğerlerini korkutun. Siz onları bilmezsiniz, Allah onları bilir. Allah'ın yolunda her ne infâk ederseniz, size vefa edilir (ödenir) ve siz zulmedilmezsiniz (haksızlığa uğratılmazsınız).” (Enfal, 8/60)
Ayette önce genel olarak mızrak, ok gibi o günkü mevcut savaş malzemesi KUVVET unvanıyla ifade edilmiş, bu kuvvetler ve bu savaş araçları içerisinde en önemli olan besili atlara ayrıca önemine işaret etmek üzere ismen vurgulanmıştır.
Elmalılı Hamdi, ayetin tefsirini şöyleyapar:
"Ey müminler! Hepiniz onlar için kuvvet olabilecek her şeyden ve bağlı atlardan gücünüzün yettiğince hazırlayın. Yani savaş için kuvvetli olmanıza sebep olabilecek her neye gücünüz yetiyorsa onu hazırlayın, her zaman hazırlıklı olmaya bakın. Bedir'de olduğu gibi, aletsiz ve hazırlıksız bulunmayın."
"Bu hazırlık ile Allah'ın düşmanı ve aynı zamanda sizin de düşmanınız olan o düşmanları, o Mekke müşriklerini, onlardan başka daha nicelerini ki; onları siz bilmezsiniz, (sayılarını veya düşmanlık derecelerini) Allah bilir."
"İşte bütün bunları irhab edersiniz, yani yapmış olduğunuz hazırlıklarla bunları korkutur, sindirirsiniz. Gücünüz yettiği ölçüde bu korkutmayı gerçekleştirecek bir halde kuvvet hazırlayınız."
"Ve Allah yolunda sarf edeceğiniz her şey size ecir olarak aynen ödenecektir. Ve siz hiçbir şekilde zulme, haksızlığa uğratılmazsınız. Ameliniz boşa giderilmez, kesinlikle faydasını görürsünüz, sevabından zerre kadar eksik bırakılmazsınız. 'İki bağın ikisi de yemişlerini vermiş ve hiçbir şeyi eksik bırakmamıştır.'" (Kehf, 18/33; Elmalı Hamdi Yazır, Hak Dini, Enfal 60. Ayetin tefsiri)
İslâm'a göre savaş gücüne sahip olmaktan, savaş için hazırlanmaktan maksat, dinleri başka da olsa fiilen savaşarak insanları öldürmek olmayıp onların maddî ve mânevi olarak kendilerine ve başkalarına zarar vermelerini engellemektir. Bu da düşmandan daha güçlü olmakla mümkündür.
Sağduyusunu yitirmemiş olan topluluklar, ortada zaruret bulunmaksızın kendilerinden daha güçlü bir topluluğa saldırmazlar. "Hazır ol cenge, eğer ister isen sulhu salâh." şeklinde manzumlaştınlmış bulunan bu ilke, barışın ancak, bunu isteyenlerin caydırıcı güce sahip olmaları sayesinde gerçekleşebileceğini ifade etmektedir. İşte ayet, bu evrensel gerçeği dile getirmektedir.
Buradaki "savaş atları" ve bazı sahih hadislerde (Müslim, İmare 167) teşvik edilmiş bulunan okçuluk ve atıcılık ise tarihî şartlar içinde yapılmış bir tavsiyedir, bir semboldür. Bunun günümüze yansıyan anlamı ise "en uygun, maksadı gerçekleştirmede en etkili olan silahlar ile diğer araç gereçler, askerî eğitim, savunma ve savaş stratejisi gibi savunma ve zafer için gerekli olan her türlü askerî güç ve imkanlar" demektir. (bk. Kur’an Yolu, ilgili ayetin tefsiri)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Bir devletin, savunma amaçlı olarak, nükleer silah edinmesi caiz midir?
- Düşmanınızın silahıyla silahlanın, sözü hadis midir?
- Savaşa hazırlık konusunda Kur'an'da nelere dikkat çekilir?
- Dünyadaki zulümlere karşı Müslümanların tavırları nasıl olmalı?
- Atom bombası yapmak; kullanma amacıyla değil de caydırıcı olması için elimizde bulundurmak caiz midir? Bugün Kuzey Kore atom bombasına sahip olduğundan dünyaya kafa tutabiliyor?..
- Kuvvet atmaktır, hadisini açıklar mısınız?
- İslam dininde zorlama olmadığı halde, başka ülkeleri fethetmek için cihada çıkmak İslam'ın bu hükmü ile nasıl bağdaşır?
- "Üstün olduğunuz halde barışa çağırmayın." ayeti, barışı yasaklıyor mu?
- Savaş ve Tedbir | Cihad ve Savaş 18
- DÜNYA HAYATI