İslam'ın, sosyo-ekonomik hayatta yetersiz kalacağı iddiasına nasıl cevap verirsiniz?

Tarih: 23.06.2012 - 21:15 | Güncelleme:

Soru Detayı

"Şeriat" kelime anlamı Allah’ın koyduğu kurallardır. Müslümanlar, onun indirdiğiyle hüküm vermelidir.
a. Sosyo ekonomik hayatta ise şeriat yeterli değil deniliyor. Çünkü ateist biri, Müslüman bir kızla evlenmiyor...
b. Bir toplumda şeriat varsa, orda zümreleşme oluyor ve toplumun gereksinimlerini sağlayamaz. Çünkü kafirleri necis görüyor ve evlenmemeleri gerektiğini söylüyor. 
c. Bir toplum şeriat adı altında refaha ulaşamaz bu şartlarda.
d. Onların yemeği yenmez. Onların cenazesine gidilmez.
e. Kısaca şeriat hukuku tüm insanlığı bir çatı altında topyalamaz. Bunun için sosyalizmi savunuyorlar.
- Şeriatın bu tür açıklarını nasıl anlatabiliriz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

a. Ateist bir kişi Müslüman bir kızla evlenemez. Bunun sosyo-ekonomikle yakından uzaktan bir ilgisi yoktur.

b. İslam’a göre, müşrikler necistir. Yani manevi olarak temiz değildir. Yoksa maddi olarak bütün insanlar temiz ve mükerremdir. İslam’ın, Müslüman olmayanların kendi aralarında evlenmesine izin vermediği iddiası tamamen yalandır. Asr-ı saadetten beri İslam aleminde  yaşayan gayr-ı müslimler hep evlenmişler ve hiç bir engelle karşılaşmamışlar. Kaldı ki, Müslüman erkekler, Ehl-i kitap olan Gayri Müslim kadınlarla dahi evlenebilirler.

c. İslam tarihinde, İslam medeniyetinin en zirvede olduğu, manevi alanlar yanında; ilim, kültür, ticaret ve o günkü teknolojik alanlarda da bugünkü Avrupa’ya üstadlık ettiği insaflı Batılı bilim adamlarının da kabul ettiği bir gerçektir.

d. Kitap ehli olanların yemeği yenilir, kestikleri helaldir. Onlardan tanıdık bir dostunun hatırı için cenazesine (onlar gibi ibadet etmemek şartıyla) katılabilir ve taziyesini sunabilir. Bunda hiç bir sakınca yoktur. Bu gün de müslümanlar tanıdığı olmayan gayri müslimlerin cenazesine katılmıyorlar, onlar da müslümanların cenazelerine katılmıyor.

e. Allah’ın dini olan İslam şeriatı, kâinatı idare eden sonsuz ilim ve hikmet sahibi Allah’a aittir. Sosyalizm ve benzeri beşeri doktrinler, cehaleti yanında bilgisi bir damla kadar olan insanların ürünüdür. Kendi şahsını bile düzgün idare etmekten aciz olan insanların idaresi ile insanların yaratıcısı olan Allah’ın iradesi arasında mukayese bile yapılamaz.

Son dönemlerinde hasta olmasına rağmen, Osmanlı İslam devleti,  hükümranlığı zamanında tarih boyunca İslam’ın en büyük düşmanı olan Yahudileri bile İspanya’dan ülkesine getirip himaye etmiştir. Haçlı zihniyeti dışında insanlık genellikle barış ortamını teneffüs etmiştir.

Osmanlının tarih sahnesinden silinmesinden sonra, iki defa yapılan cihan harbi esnasında yapılan zulüm ve vahşetler insanlığın belki de hiç görmediği kadar kalın bir istibdat bulutunu andırıyor.

Kominist ve sosyalistlerin ancak elli-altmış yıllık bir sıçramadan sonra çöplüğe atılması onların hiç bir işe yaramadıklarının açık belgesidir. Bugünkü sosyalistlerin birçoğunun sağcılardan da liberal davranmaları ayrıca ibret vericidir.

Evet, sosyalist prensipleri de kapitalist prensipleri de insanlığa gerçek bir huzur ve barış getirmediği ortada iken, bunları Allah’ın koyduğu nizamın adı İslam şeriatiyle kıyaslamak Allah’ı hakiki tanımamak ve İslam’ı gerçek yüzüyle bilmemekten kaynaklanıyor.

Bediüzzaman Hazretlerinin ifade ettiği gibi, “Karıncaya ayak basma.” diyen bir dinin, insanların hukukun ihmal etmesi düşünülür mü?”

“Gayri müslim zimmi bir vatandaşa haksızlık eden kimsenin -kıyamet günü- hasmı ben olurum.”

diye buyuran Hz. Muhammed (asm)’in dini ile insanların düşünceleri kıyas kabul eder mi?

Zekat kurumunu hayatın en zorunlu bir müessesesi olarak kabul eden ve faiz gibi sömürü aracı olan bir ekonomik sistemine asla izin vermeyen İslam dininin nizamı ile başka düzenlerin düzeneklerini kıyaslamak akıl karı değildir.

Bugün -adı ne olursa olsun- bütün insanlık yardımlaşma prensibini barış ve huzurun teminatı olarak görüyor. İslam’da bunun adı zekat kurumudur.

İnsanlık bugün faiz sisteminin sadece bazı zalim burjuvaların elinde bir ezme aleti olduğunu ve bundan kurtulmanın gerekli olduğunu düşünüyor.

Demek ki insanlık İslam’a dönüyor, İslam’ın prensiplerini kendi çapına göre tatbik etmeye çalışıyor.

Bugünkü ekonomik iyileşmenin en önemli göstergelerinden biri faizin düşük olmasıdır. Demek ekonomi de İslam’a sarılmak zorunda kalıyor.

Şunu da unutmayalım ki, gerek islam aleminde gerek diğer dünyada olsun, en çapulcu, en totaliter, en zalim, en sefil düzenler sosyalist ve kominist ülkelerdir.

Kaldı ki, İslam sadece dünyayı değil, ahireti de insanlara kazandırıyor. O halde önce bunu iyi öğrenmek gerekir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Şeriat nedir, nasıl yaşanır, bu asırda şeriat geçerli midir?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun