İman eden kişinin kelime-i şehadet getirmesi (bunu illa Arapça ifade etmesi) şart mıdır?
Değerli kardeşimiz,
İman kalbe ait bir şeydir. Bu bakımdan kalben Allah'ın varlığına ve birliğine iman eden ve imanın şartlarına inanan kişi kelime-i şehadeti getirmese dahi iman etmiştir.
İman kalbe ait bir özellik olduğundan, bir insanın mümin olması için bu imanını diliyle de söylemesi şart değildir. Yani kalben iman etse fakat diliyle söylemese yine de mümindir. Bu nedenle imanını diliyle söylemesi ve yanında şahitlerin olması gerekmiyor.
Hatta kalben iman etmediği halde, diliyle iman ettiğini söylese ve İslam'ın bütün emirlerini yaşasa bile, Allah indinde mümin sayılmıyor. Kendisini kafir bildiğimiz ve kafir kabristanına defnettiğimiz bir insan, kalbinden iman ederek ölmüşse, bize göre kafir olsa bile Allah indinde mümindir. Demek ki esas önemli konu kalbe ait olanıdır...
Ancak kalben kabul ettiği imanını diliyle söylemesi de sünnettir. Onun hakkında hüsnüzan etmek, hayatında ve ölümünde İslami hükümlerin uygulanması açısından mümin olduğunu diliyle söylemesi ve başkalarının da bilmesini sağlaması güzel olur.
Diğer taraftan İslam'ın şeairi sayılan bazı şeyleri yapmış olması da mümin ve müslim olduğunun şahitleri olur. Örneğin önceden Müslüman olmayan birisinin bir defa da olsa namaz kıldığı görülse, bu insan öldüğü zaman hakkında İslamî esaslar uygulanır ve Müslüman kabristanına gömülür. Çünkü namaz şeairdendir.
Demek ki, bir insan için en önemli konu kalben iman etmesidir. Diliyle söylemesi ise sünnettir. Şahitlerin olması ise İslamî esasların uygulanması açısından önem arzetmektedir.
Bu noktadan değişik sebeplerle müminliğini gizleyen ve İslamiyeti gizli yaşayan birisinin hem imanı hem de İslamiyeti geçerlidir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- İman ettiğini dil ile söylemek şart mı?
- Kaç tane şeytan vardır?
- Büyük ve küçük günahlar hakkında detaylı bilgi verir misiniz?
- Müslüman olduğunu inkar etse, ama kalben iman etse, ahiret için yeterli midir?
- Asansörde halvet olur mu?
- Fitne zamanlarında nefsi müdafa etmemek; silahı bırakmak ve Habil gibi mi davranmak gerekir? Fitne hadisini nasıl anlamalıdır?
- Sarık, takke, şalvar ve cübbenin hükmü ve namazdaki durumu hakkında bilgi verir misiniz?
- Hz. Hasan'ın yaptığı çok evlilikleri ve boşanmaları hakkında bilgi verir misiniz?..
- Hz. Osman dönemindeki fitnelerin çıkış sebepleri nelerdir?
- İmamı Rabbani Hazretleri, "Mektubat" adlı eserinde kıyametin hicri 2000 yılında kopacağını söyler. Bediüzzaman Hazretleri ise kıyametin kopacağı vakti kimse tam olarak bilmez, der ve hicri 1545 tarihini ima eder. Kıyametin kopma tarihi ne zamandır?