Dünyanın ömrü içinde insan ömrünün az olması ve insanın en son yaratılmasının hikmeti nedir?

Tarih: 19.11.2011 - 00:56 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Kâinatın yaratılması, ilahî hikmetin gereği doğrultusunda cereyan etmiştir. Hikmet, bir inşanın basamakları arasındaki sebepler zincirini gösterdiğinden, onları okuyarak o inşa hakkında bilgi edinme imkanını sağlar. Bugün bilim adamları kâinatın yaşı hakkında ilmî bir tahminde bulunuyorsa, bu hikmetin araladığı ve açık bıraktığı kapı sayesindedir. Kâinatın 6 günde, yani 6 devrede yaratılması da bu hikmetin açık bıraktığı öğrenme kapılarından biridir. Kur’an’ın ve diğer semavî vahiylerin bu 6 devreye işaret etmesi sayesinde, insanlar da bunların 2 astronomik, 4 jeolojik devre olduğunu öğrenme imkânını bulmuştur. 

Kâinatın  insanların öğrenebileceği tarzda inşa edilmiş olması, başta Kur’an olarak semavî kitapların en temel hedefi olan Allah’ın varlığı ve birliğini ders verip öğretmektir. Eğer bugün fen bilimleri de kâinatın sonradan yaratıldığını söylüyorsa, Evrenin inşasında takip edilen tekâmül kanunu çerçevesindeki ilahî hikmet hedefine ulaşmış demektir.  İnsanın yaratılışındaki safhalar da bu hikmeti hecelemektedir. 

İşte, kâinatın böyle bir tekâmül kanunu içerisinde yaratılmasını uygun gören ilahî hikmet, kâinatın en son meyvesi olan insanın en son yaratılmasını ön görmüştür. Çünkü sultanlar sonradan gelir. Yeryüzü halifesi, kâinatın göz bebeği, ilahî vahyin yegâne muhatabı, kâinat kitabının en büyük ayeti, bütün varlıkların bir nevi fihristi ve ahsen-i takvimle varlık kıvamının zirvesine oturtulmuş olan insanoğlunun en son yaratılması, bu tedriç ve tekâmül prensibinin bir gereğidir. 

İnsan canlılardan bir canlıdır. Diğer canlılar gibi, o da hayat şartlarının bulunduğu bir ortama muhtaçtır. Kâinatta en son devreye sokulan atmosfer, oksijen ve benzeri hayat şartlarının olduğunu Kur’an’ın ifadelerinden öğreniyoruz. O halde insanların bu hayat şartlarının teşekkülünden sonra yaratılması hikmetin gereğidir. Çünkü başka şekilde yaşaması mümkün değildir.  

Hayat şartlarının teşekkül etmesinden sonra ise, yeryüzü halifesinin şanına yakışır bir düzenleme de Allah’ın insanlara verdiği değerin başka bir göstergesidir. 

Önce bitkiler, ağaçlar, sonra diğer canlılar ve en son insanoğlu. Yani, Rahman ve Rahim olan Allah, insanoğlunu bir cenin olarak anne rahmine koymak istediği zaman, önceden onun için orayı değişik hayat şartlarıyla donattığı gibi, yeryüzüne yerleştirmek istediği zaman da daha önce orayı gerekli bütün hayat şartlarıyla donatmak istemiştir. Onun için güneş-ay-yıldızlar olacak, kara-hava-deniz olacak, bitki-ağaç, bağ-bahçeler olacak, ekmek, balık, elma olacak vs. 

İşte bu ve benzeri hikmetler içindir ki, insanlar evrenin en son misafiri ve yeryüzünün en son sakini olmuştur. Çünkü sultanlar en son gelecek!..

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun