Kur'an-ı Kerim'deki müteşabih (manası açık olmayan) ayetleri nasıl anlamamız gerekir?
"Onun eli, yüzü ve nefsi vardır. Allah'ın kitabında zikretmiş olduğu yüz, el, nefis, Onun keyfiyeti bilinmeyen sıfatlarındandır. Elinden maksad kudretidir ve nimetidir denilemez. Zira bu durumda Allah'ın sıfatlarını iptal etme söz konusu olur. Bu ise Mutezile ve Kaderiye'nin görüşüdür." (el- Fıkhu'l-Ekber, s.302)
"Her kim: 'Rabbim gökte mi yoksa yerde mi bilmiyorum.' derse kafir olmuştur. Aynı şekilde: 'O, arşının üzerindedir. Fakat arş gökte midir, yerde midir bilmiyorum.' diyen kimse de kafir olmuştur." (el- Fıkhu'l-Ebsat, s.46)
- Açıklar mısınız?
Değerli kardeşimiz,
Sizin sorduğunuz bu soru, asırlarca İslam alimleri tarafından tartışılmış ve müzakere edilmiştir. İmam-ı Azam mütekaddimin ulemasından olduğu için, bu görüşü kendi zamanında daha fazla itibar görmüştür. Ama müteahhirin dediğimiz sonradan gelen alimler bu fikri değil, teşabühün akla uyanını tercih etmişlerdir.
Selefi alimler, mütaşabih olan Kur'an ayetlerinin üzerinde yorum yapmamışlardır. Zamanla bu ayetler hakkında yanlış anlayışlar çıktığında mütaşabih ayetler izah edilmişlerdir. Ehl-i sünnet alimlerinin görüşü, Allah'ın zamandan ve mekandan münezzeh olmasıdır.
Fetih suresinin 10. ayetinde,
“Allah’ın eli, onların ellerinin üzerindedir.”
buyrulur. Akıl, bütün madde ve mana âlemlerinin yaratıcısı olan Allah’ın, el sahibi olmaktan münezzeh olduğuna hükmeder. Nakilde ise elden söz edilmektedir. İşte burada akıl ile nakil tearuz etmişlerdir. Bu durumda, akıl esas alınarak naklin tevili cihetine gidilecektir.
Tefsir âlimleri, bu gibi müteşabih âyetlerin tevili konusunda iki guruba ayrılmışlardır: Mütekaddimîn denilen önceki müfessirler, müteşabih âyetleri tevil etmemiş, “Bununla ne murat edildiğini en iyi bilen Allah’tır.” diyerek susmayı tercih etmişlerdir.
Müteahhirîn üleması ise, “Akıl ve nakil tearuz ettikleri vakitte, akıl asıl itibar ve nakil tevil olunur.” kaidesinden hareketle, bu gibi âyetlerin tevili yoluna gitmişler ve “el”den maksadın “kudret” olduğunu ifade etmişlerdir. Bu bir tevildir ve bu tevili yapmaya da tefsir âlimleri yetkilidir.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Kur'an'daki müteşabih ayetlerin hikmeti nedir?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Selef alimleri müteşabih ayetlere nasıl inanırlardı?
- Ebu Hanife'nin "Fıkhu'l-Ekber" eserine göre, Allah'a mekan isnat eden kafir olur mu?
- İmam Azam Ebû Hanife ile İmameyne göre,?Senden falananın hakkı için, nebiler ve resuller hakkı için istiyorum? diye dua etmenin, mekruh olduğu doğru mudur?
- "Sahabe, on ayet ezberleyip tatbik etmedikçe yeni ayetlere geçmezdi." sözü hakkında bilgi verir misiniz? Kur'an'ın sahabe hayatındaki yerini açıklar mısınız?
- Cuma namazında okunan hutbe duaları hakkında bilgi verir misiniz? Hutbede hangi dualar okunur?
- Kabirlerde Kuranı Kerim okumak caiz midir?
- Teravih namazının rekat sayısı kaçtır; bir selamla kaç rekat kılınabilir?
- Abdestten sonra, Kadir suresini üç defa okumak hangi hadisi şerife dayanır; bu hadisi şerif sahih mi?
- Resulullah, "Allahümme inni eselükes-sıhhate vel-afiyete …" duasını ne zaman okurdu?
- Peygamber Efendimiz dualarında ani ölümden Allah'a sığınır mıydı? Ani ölümlerin çoğalması kıyamet alametlerinden midir?