Bir ayette, Allah’a ortak koşanların, ortak koştukları şeyler kendileri eleyhine şahidlik ederek “siz yalancısınız” diyecekleri, başka bir ayette ise, ortak koştuklarının cevap vermeyecekleri nasıl açıklanabilir?
Değerli kardeşimiz,
Şeriklerin konuştuğunu bildiren ayetin meali:
“Müşrikler orada şeriklerini görünce: 'Ey Yüce Rabbimiz! İşte Senden başka yalvardığımız, sana ortak saydığımız putlarımız. Onlar yok mu onlar, işte onlar bizi şaşırttılar!' der, onlarsa bunların suratlarına şu sözü çarparlar: 'Yalancının tekisiniz siz!..'”(Nahl, 16/86)
Şeriklerin cevap vermediklerini bildiren ayetlerin meali:
“O gün Allah müşriklere der ki: 'Haydi bakalım, ortaklarım olduklarını iddia ettiğiniz putları çağırın, gelsinler!' İşte çağırdılar ama, onlar kendilerine cevap vermediler. Biz aralarına bir uçurum koyduk.”(Kehf, 18/52)
“Bu defa onları putlaştıranlara hitaben: 'Haydin, şeriklerinize yalvarın da onlardan yardım isteyin!' denir. Yalvarırlar ama onlar bunlara cevap veremezler. Fakat cevap olarak, karşılarına çıkan azabı görürler. Ne olurdu yani, dünyada iken bu gerçeği anlayıp hakkı kabul etselerdi!”(Kasas, 28/64).
Nahl suresindeki ayetin yrorumu iki şekilde yapılmıştır:
a. Allah o cansız pulara konuşma kabiliyetini vermiş ki, onlar bizzat kendilerinin Allah’a ortak koşanların yalancı olduklarını haykırsınlar ve böylece mahşerdeki bütün alemlere rezil rüsvay olsunlar(Kurtubî, İbn Aşur, ilgili ayetin tefsiri).
b. Bu ayette konuşanlar cansız değil, Allah’a eş koşulan meleklerdir. Melekler zaten konuşabilirler (Kurtubî, ilgili ayetin tefsiri).
Müşriklerin çağrılara cevap vermediklerini ifade eden diğer ayetlerin açıklaması ise şöyledir:
Allah, kıyamet günündeki bu manzarayı şimdiden haber vermekle, şirk koşanların akıbetlerinin çok kötü olduğunu belirterek müşrikleri uyarmaktadır.
Kendisine ibadet edilen varlığın, ibadetçilerine faydalı olması gerekir. Fatiha suresinde işaret edildiği gibi, ibadet edilen ilahın, gerek dünya ve gerek ahirette olsun, yararları ve zararları elinde bulunduran bir güce sahip olması gerekir.
Allah’tan başka ilah kabul edilen tanrıların, tapanlarına ne fayda ne de zarar verebildikleri dünyada anlaşılmıştır. "Ahirette belki faydaları olabilir" vehmini de ortadan kaldırmak için Allah, bu ayetleriyle orada da bu batıl, yalancı ilahların hiçbir faydalarının olamayacağını vurgulamıştır.
Özetle; Kur’an’ın görünürde zıt gibi görünen bu iki ifadesi arasında bir çelişki söz konusu değildir. Çünkü, putları konuşturan ayette, ilah olduğuna inanılan putlar tarafından putçuların yalanlanması söz konusudur. Putların cevap vermeyeceklerini belirten ayetlerde ise, putların konuşup konuşmadıkları değil, onların kendilerine tapanların yardımına koşamadıklarına, koşamayacaklarına işaret edilmiştir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Biz bir bilgisayar programıyız. Allah adaletlidir diye kimsenin bizi kandırmadığını nasıl anlarız?
- "Hem evrime, hem de yaratılışa inanıyorum." denilebilir mi? Hz. Âdem devrindeki insanların fiziksel farklılığı, evrime delil olabilir mi?
- Bakara 106?da değişiklikler olabilir denildiği halde, Fetih 23, Fatır 43?de ise Allah?ın kanununda değişiklik olamaz denilmesi, ayetler arasında bir çelişki anlamına mı gelir?
- Şafi Mezhebinde fetvada müçtehid olan imamlar kimlerdir?
- Oruç tutmayan babaya hizmet helal olur mu?
- Üreme sistemi evrimle nasıl çelişir?
- İmamın yaptıklarından rahatsız olunursa, namaz geçersiz mi olur?
- Kur'an-ı Kerim'de, her şey çift yaratılmış, denilirken tek hücrelilerin çoğalması nasıl olmaktadır?
- “Edindikleri ilâhlar kendilerine yardım etseydi ya! Hayır, onları bırakıp gittiler.” (Ahkaf, 46/28) ayetine göre cansız ilahlar nasıl onları bırakıp uzaklaşıyor?
- Allah’tan başka ilahlar mı var?