Abdestli iken yellenme oluyor, abdestim kaçıyor gibi vesvese geliyor ne yapmalıyım?
- Gusül / boy abdestinde de vesvese oluyor...
- Her namaz kılmaya başladığımda abdestimi bozasım geliyor [gaz şeklinde] bir daha bir daha abdest almam lazımmış gibi geliyor; bunun üstesinden nasıl gelebilirim?
Değerli kardeşimiz,
Bu rahatsızlığınız vesvese ile ilgilidir. Şeytan insanı ibadetten uzaklaştırmak için, dübürüne üfürür. İnsan da "yellendim ve abdetim bozuldu" deyip, abdestini tekrar almaya çalışır, oysa abdesti bozulmamıştır. İşte bu duruma mani olmak için hadiste şöyle buyurulmuştur:
"Sesini veya kokusunu almadığınız şeylerden dolayı abdest almayınız." [Müslim, Hayz, 99 (362); bk. Buhari, Vudû, 4, 36)]
Burnun koku hissetmesi veya kulağın bir ses duymasından maksat, abdestin bozulduğunu kesin olarak bilmektir. Yoksa ses duymadığı veya koku hissetmediği halde yel çıkardığını bilen bir kimsenin abdesti bozulur. Çünkü çıkan her yelde mutlaka koku ya da ses olacak diye bir şart yoktur... Kesin bir şekilde yellendiğini bildiği halde, "sesini ve kokusunu almadım" deyip, abdest almamak da tehlikelidir.
Vesveseye müptela olan insanların en çok karşılaştıkları vesvese türü budur. İdealinde en mükemmel ibadeti yapma düşüncesi vardır. Yanlışsız ve eksiksiz en iyi amel ve hizmeti yapma zannına kapılmıştır. Buna bir de takva düşüncesi girmişse, meselenin üstüne üstüne gider. Gittikçe de vesvesenin şiddeti artar. Zaman içinde öyle bir dereceye varır ki, amel ve ibadetin en iyisine ulaşayım derken harama düşebilir. Bazen sünnet olan bir ibadeti ideal mânada yapmaya çalışırken, farkında olmadan bir farzı terk eder. Sonunda da "Acaba ibadetim sahih oldu mu?" diye peş peşe o ibadeti iade eder durur. Zaman içinde bu hal devam eder, sonunda büyük bir ümitsizliğe düşer. Şeytan şu halinden istifade eder ve onu yaralar.
Bu tür vesveseye kapılan bir insan abdest almaya başlar, o anda vesveseye yakalanır, kollarını yıkarken tekrar başa döner, ayağını yıkayıp abdestini bitirmesi gerekirken bir daha başa döner veya abdestini aldıktan sonra "Herhalde sağ kolumu yıkamadım, başımı meshetmedim,.." gibi bahanelerle üst üste üç-beş defa abdest alır. İşte burada şeytanın attığı vesvese oku hedefini bulmuştur. Bu durum artık o insanda bir hastalık haline gelmiştir.
Bu tür vesveseye kapılan birçok insan tanıdım. İbadetlerine yeni yeni başlayan bir genç kardeşimiz vardı. Ezan okunmazdan yarım saat önce abdest almaya başlar, namazın farzına zor yetişirdi. Üst üste en az beş defa abdest aldığı olurdu. Meseleye vakıf olunca, bunun bir vesvese olduğunu anlattım, süreyi biraz azalttı, ancak tam muvaffak olamadı, inşallah bu vesveseden kurtulmuştur.
Boy abdestinde de vesveseye kapılan insanlar, bir kere gusül yeterliyken, kurulandıktan sonra kendilerini tekrar tekrar yıkanmaya mecbur hissediyorlar.
Bu çeşit vesvese abdest ve gusülde görüldüğü gibi, en çok da namazda karşılaşılıyor. Normal olarak namazda insanın aklına her türlü düşünce gelebiliyor. Özellikle şeytanın işlettiği bu düşünce akımına kapılan insan namazını bir türlü bitiremiyor, şayet camide ise cemaate yetişemiyor. Gerek sünneti, gerekse farzı dönüp dönüp yeni baştan kılıyor. Namazın içinde ise Fatiha ve sureleri birkaç defa okumak zorunda hissediyor kendini. Yahut namazın müstehap ve sünnetlerini en ideal bir şekilde yapayım derken, ya vaciplerini veya farzını terk etmek gibi bir duruma düşüyor, hata üstüne hata yapıyor.
Bir de meselenin şu yönü vardır: İnsan bu çeşit vesvesenin şeytandan kaynaklandığını bildiği halde veya sevdiği, itimat ettiği, bilgisine güvendiği birisi tarafından kendisine haber verildiği halde, hiç aldırmadan vesvese etmeye devam ederse, bu sefer vebal altına girmiş, hatta günah işlemiş olur. Çünkü bu takdirde Allah'ı ve Allah dostlarını dinlemiyor, şeytana kulak veriyor demektir. Bu durumda tercihini belirleyecektir: "Allah'a mı itaat edeceğim, yoksa şeytana mı kulak vereceğim?" Birinci tercih kendisini hep güzelliklere götürecektir, ikinci tercih ise musibetten musibete sürükleyecektir (Allah korusun)...
Abdestte karşılaşılan vesveseye karşı nasıl hareket edilmesi gerektiği hususunda Efendimizin (a.s.m.) tavsiyelerine kulak verelim:
Ubey bin Ka'b'in rivayetine göre Resulullah (a.s.m.) şöyle buyurmuştur:
"Abdeste musallat olan bir şeytan vardır ki, ona velehan (şaşkınlık veren) derler. Onun için abdest ve gusülde su vesvesesinden korunun."(1)
Abdest işinde vesvese veren şeytana bu adın verilmesinin sebebi, mü'mini abdest esnasında vesveseye itme yolundaki aşırı hırsıdır. Yahut şeytan vesvesesiyle insanı öyle telaşa sokar ki, insan şaşırır kalır, şeytanın kendisiyle oynadığını bile anlamaz. Abdest alırken azasını ıslatıp ıslatmadığını ve kaç defa yıkadığını bilemez hale gelir.
Abdestte görevli şeytandan kaçınmanın manası da şöyledir: Yani abdest azası ıslandı mı ıslanmadı mı, bir defa mı iki defa mı yıkandı, su temiz mi, kirli mi gibi Velehan adlı şeytanın suyla ilgili yapmak istediği bu ve benzeri vesveseden kaçının demektir.
Abdestte gelen vesveseyi temelinden halleden ve herkesin rahatça tatbik edebileceği Peygamberimizin (asm) bir tavsiyesi de şu şekildedir:
Bedevinin birisi Resulullaha (a.s.m.) gelerek abdestin nasıl alınacağını sordu. Resulullah (a.s.m.) azalarını üçer defa yıkayarak ona abdest almayı gösterdi. Sonra da şöyle buyurdu:
"İşte abdest budur. Bundan fazla yapan sünneti terk ederek hata yaptı, sınırı aştı ve nefsine zulmetti demektir."(2)
Bu hadisin izahında İbni Hacer der ki: "Elini yüzlerce defa yıkadığı halde abdestsizliğinin kalkmadığına inanan çok vesveseli insan gördük."
İbni Hacer Hazretleri beş asır önce yaşamış bir hadis âlimidir. Demek ki, ibadetlerdeki vesveseyle sadece günümüz insanı karşılaşmıyor, asırlar öncesinden beri insanlık hep bu musibetle muhatap oluyor. Zira şeytan her zaman aynı taktiği kullanarak Allah'a verdiği, salih kulları saptıracağına dair sözünü hep tutuyor.
Abdestte olduğu gibi, namazda da yanılma, şüphe ve vesveselere karşı neler yapılacağı hususunda hadis-i şeriflerde pratik çözümler verilmektedir.
Bu hadislerden bazılarının mealini verelim:
Abdullah bin Amr'in rivayetine göre Resulullah (a.s.m.) şöyle buyurmuştur:
"Herhangi biriniz namazda iken şeytan ona gelerek, 'Falan şeyi ve şu şeyi hatırla.' Ta ki, kul gafletle namazdan çıkıp gitsin. Ve herhangi biriniz yatağında uzanmış iken şeytan onun yanına varır ve kişi uyuyuncaya kadar şeytan durmadan onu uyutmaya çalışır."
Başta abdest ve namaz olmak üzere ibadetlerde unutabiliriz, ne okuduğumuzu, ne kadar okuduğumuzu, kaç rekât kıldığımızı bir an için aklımızda tutamayabiliriz. Böyle durumlarda da hemen telâşa kapılmamalı, çareyi yine ibadetin kendi içinde aramalıyız. Hiçbir insan unutkanlıktan kurtulamadığı gibi, en üstün insan olan Peygamberimiz (a.s.m.) bile çok az da olsa unutkanlığa maruz kalabiliyordu. Çünkü o ne kadar büyük ve mükemmel bir insan olsa da, insanî halleri itibariyle bizden birisi gibiydi. Acıktığı, susadığı, hasta olduğu ve sıkıntıya düştüğü gibi, unuttuğu da olurdu. Bu meseleyi hadiste şu şekilde görüyoruz:
Abdullah bin Mes'ud şöyle rivayet eder:
"Resulullah (a.s.m.) namaz kıldırdı. Ya fazla yaptı, ya eksik yaptı. Bunun üzerine, 'Yâ Resulallah! Namaza bir şey mi ilave edildi?' denildi. Resulullah (a.s.m.) şöyle buyurdu:
"Ben ancak bir insanım. Siz unuttuğunuz gibi ben de unuturum. Biriniz unuttuğu vakit, oturduğu halde iki secde yapı-versin."
buyurdu. Sonra Resulullah kıbleye dönerek iki secde etti.(3)
Şeytanın tek isteği ve görevi vardır, o da insanı ibadetten, özellikle namazdan alıkoymak, kendisi namaz ve secdeden mahrum kaldığı gibi, insanlığı da bu nimetten mahrum etmek ve uzak tutmaktır. Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam İblis'in bu hedefini açığa çıkarırlar.
İlave bilgi için tıklayınız:
Kaynaklar:
1. Tirmizi, Taharet:43; İbni Mâce, Taharet:48.
2. İbni Mâce, İkame: 48.
3. ibni Mâce, ikame: 129.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Abdest, gusül (mezi, vedi, meni, yellenme) ve ibadetlerle ilgili gelen vesveseler hakkında bilgi verir misiniz?
- Vesveseden nasıl kurtulabilirim?
- Kur'anı makamla okumanın bir sakıncası var mıdır?
- Haram yiyen biri namaz kılabilir mi?
- Güzel bir kadın, ya benimle zina yapacaksın ya çocuğu öldüreceksin ya da içki içeceksin demiş, kişi de içkiyi tercih etmiş, ancak hem zina etmiş hem de çocuğu öldürmüş.” şeklinde bir hadis var mıdır?
- Ezan okunurken dinlemek, ezan lafızlarını tekrarlamak, ezana saygı göstermek hakkında bilgi verir misiniz?
- SATRANÇ
- Namazda iken Peygamberimizin (asm) ismini duymaktan dolayı salavat getirmek gerekir mi? Salavat getirilirse namaz bozulur mu?
- En faziletli, en sevaplı ameller nelerdir? Sevabı en büyük beş hayırlı iş/amel nedir acaba?..
- SAKAL
Yorumlar
Allaha Şükür ben kurtuldum diyebilirim ama bazen yine kafama takılıo hemen vesvese diyip geçiom umarım yanlış yapmıomdurr Allah razı olsun sizden de
Allah sizden razı olsun gerçekten ben de de çok vesvese oluyor inşallah bende kurtulurum.
Allah sizden razı olsun bana çok yardımcı oldunuz iiki böyle bir site var
Allah sizden razı olsun benim derdime derman oldunuz eminim benim gibi kaç kişi bu dertten muzderipti sitenizi çok beğeniyorum.
Ey maraz-ı vesvese ile mübtela! Biliyor musun vesvesen neye benzer? Musibete benzer. Ehemmiyet verdikçe şişer. Ehemmiyet vermezsen söner. Ona büyük nazarıyla baksan büyür. Küçük görsen, küçülür. Korksan ağırlaşır, hasta eder. Havf etmezsen hafif olur, mahfî kalır. Mahiyetini bilmezsen devam eder, yerleşir. Mahiyetini bilsen, onu tanısan gider. Öyle ise, şu musibetli vesvesenin aksam-ı kesîresinden kesîr-ül vuku olan yalnız beş vechini beyan edeceğim. Belki sana ve bana şifa olur. Zira şu vesvese öyle bir şeydir ki, cehil onu davet eder, ilim onu tardeder. Tanımazsan gelir, tanısan gider.
Birinci Vecih - Birinci Yara:Şeytan evvelâ şübheyi kalbe atar. Eğer kalb kabul etmezse, şübheden şetme döner. Hayale karşı şetme benzer bazı pis hatıraları ve münafî-i edeb çirkin halleri tasvir eder. Kalbe "Eyvah" dedirtir. Ye'se düşürtür. Vesveseli adam zanneder ki kalbi, Rabbine karşı sû'-i edebde bulunuyor. Müdhiş bir halecan ve heyecan hisseder. Bundan kurtulmak için huzurdan kaçar, gaflete dalmak ister. Bu yaranın merhemi budur:
Bak ey bîçare vesveseli adam! Telaş etme. Çünki senin hatırına gelen şetm değil, belki tahayyüldür. Tahayyül-ü küfür, küfür olmadığı gibi; tahayyül-ü şetm dahi, şetm değildir. Zira mantıkça tahayyül, hüküm
(Sözler - 274) Risale-i Nur
ALLAH razı olsun defalarca abdestimden şüphe ettim namazı bile bozup abdes almaya gittim utandığımdan dolayıda kimseye soramıyordum idrarla ilgili sorunlarım var zannediyordum meğer her erkekte oluyormus şu anda ne kadar mutluyum anlatamam çünkü lain şeytan neredese namazı bırakmaya bile itiyordu hamdolsun ALLAH hepinizden razı olsun. ESSELAMU ALEYKUM...
Peki kişi normal zamanda vesvese geldiğini biliyorsa namaz esnasında gelen abdestim bozuldu mu acaba şeklindeki fikrin de vesvese mi yoksa gerçekten abdesti bozuldu mu emin olamadıysa ama bu vesvese kafasını aşırı meşgul ediyorsa tekrar abdest alıp namazı kılması şeytana uyduğu anlamına gelir mi ve şirke girer mi?
Yeniden abdest alıp namaz kılması ile şirke girmiş olmaz ancak bu davranışı vesvesenin daha da artmasına neden olur. Vesveseden kurtulmak istiyorsa dikkate almamalı ve namazını tamamlamalıdır.
Sabah namazında çok yellenme hissi kaplıyor. Hem de çok. Bugün bile oldu. Son rekatta gelir gibi oldu ettehiyyatü okurken ben de salli ve barik okuyup rabbena dualarını okuyup selam verdim sonra da gerçekten yellenme geldi sıcaklık hissi falan. Ben de düşünüyorum acaba namazda gelen de gerçek miydi? Ama gerçek olsa bile yellenmedim. Ama vesvese içimi yiyor acaba namaz bozuldu mu? diye. Uyuyamıyorum. Uykularımı bölüyor. Üstelik yellenme hissi de farklı farklı oluyor. Sabah namazım olmadı diye uyuyamıyorum uykuda ölürsem günahkar olarak diye.
Namazınız geçerlidir. Rahatsız olmanızı gerektirecek bir durum yoktur, doğru olanı yapmışsınız.