Peygamberimizin (asm) hanımları arasındaki kıskançlıkları nasıl değerlendirmeliyiz?
Değerli kardeşimiz,
Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Hz. Safiyye'ye, Hz. Hafsa (radıyallahu anhümâ)'nın "Yahudi kızı" deyip (istiskâl ettiği) ulaşıyor. Bu sözü işiten Safiyye ağlıyor. Tam o ağlarken Aleyhissalâtu vesselâm yanına giriyor ve:
"Niye ağlıyorsun?" diye soruyor. Safiyye:
"Hafsa bana "Sen Yahudi kızısın!" dedi" der. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):
"Sen bir peygamber kızısın. Senin amcan da bir peygamberdir, ayrıca bir peygamerin de nikâhı altındasın. Öyleyse o sana karşı neyi ile iftihar ediyor ki?" diyerek onu teselli etti. Sonra da öbürüne:
"Ey Hafsa! Allah'tan kork!" dedi." [Tirmizî, Menâkıb, (3891)]
Nesâî'de bulunamamıştır. Belki de Nesâî'nin es-Sünenü'l-Kübrâ'sında mevcuttur. Hadise Tirmizî "sahih" demiştir.
AÇIKLAMA:
Ümmühâtu'l-Mü'min'în arasında zaman zaman kıskançlığın sevki ile, kumalar arasında her yerde görülen tatsızlıklar olmuştur. Sadedinde olduğumuz rivayet bunlardan biridir. İnsan fıtratını çok iyi bilen Aleyhissalâtu vesselâm bu çeşitten yaratılış ve kadınlık gereği haller ve hadiseleri fazla büyütmemiş ise de müdahalede bulunmuştur. Rivayette de görüldüğü üzere, hem bed muameleye uğrayan mazlum tarafa gönül alıcı sözler söyleyerek onu takviye ve teselli etmiştir, hem de o muameleyi yapanı bundan zecretmiştir. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın aile hayatına temas eden siyer bahislerinde bunun farklı örnekleri mevcuttur. Aleyhissalâtu vesselâm hemen her gün ikindi namazından sonra, zevcelerini teker teker ziyaret eder, bu ziyaret sırasında onların bu çeşit mesele ve şikayetlerini de dinler ve ilgilenirdi.
Bu hadise farklı şekillerde rivayet edilmiştir. Bir vechine göre, Hz. Safiyye (radıyallahu anhâ)'ya böyle söyleyeceklere şu cevapta bulunmasını tavsiye etmiştir: "Babam Hârun, Amcam Musa de!" Bir başka rivayette, Safiyye, Hz. Aişe ve Hafsa her ikisinden şikayet eder. Aleyhissalâtu vesselâm da şöyle teselli eder: "Sen onlara: "Siz nasıl benden daha hayırlı olabilirsiniz? Kocam Muhammed, babam Hârun, amcam Musâ!" demedin mi?" der.
Bir sefer sırasında Zeyneb Bintu Cahş'ın da Safiyye'ye "Yahudi!" diyerek istiskaline şâhid olan Resûlullah kızar ve sefer boyu onunla konuşmaz. Hac sırasında, Mekke'den, Medine'ye dönüşte konuşmayan Resûlullah, küslüğü Muharrem ve Safer aylarında da konuşmadığı rivayet edilir.
Peygamberimizin hanımları arasında yaşanan bu kıskançlıklar bir birlerine insafsız olmaya sevketmemiş, birbirlerini kötülemeye, aralarında uzun süren küsmelere sebep olmamıştır. Belki de Resûlullah (s.a.) her gece birinin evinde olmak üzere sistemleştirdiği akşam sohbetlerinin (1) bir gayesi de bu idi. Resûlullah'ın bu siyâseti hedefine öyle ulaşmıştı ki, bilittifâk hepsinin en çok kıskandıkları ve öfke hissettikleri Hz. Ayşe'nin aleyhinde değerlendirebilecekleri en iyi fırsat olan ifk hâdisesi sırasında zevcât-ı mutahharâtın hiç birinden menfi bir imâ bile vâki olmamıştır. Onların, birbirlerine karşı hakkaniyetlerini göstermek için mukabil cephelerde yer aldıkları belirtilen(2) ve bizzat Hz. Ayşe'nin itirafıyla, en ziyâde üstünlük rekabeti içinde olduklan anlaşılan, Zeyneb bintu Cahş'la Hz. Ayşe'nin birbirleri hakkındaki ifâdelerini kaydedeceğiz.
Hz. Âişe (r.a.), «Ağızmdaki tükrüğünü kurutacak», cevap veremez hâle getirecek kadar şiddetli kıskançlık münâkaşası yaptığı Zeyneb bintu Cahşı anlatırken şöyle tavsif eder:
«Zeyneb, Resûlullah (s.a.)'m zevceleri içinde, Resûlullah'ın nazarındaki mevkii hususunda benimle en çok büyüklük yapan kadındı. Ancak ben Zeyneb kadar dinde hayırlı, Allah'tan onun kadar korkan, onun kadar doğru sözlü, onun kadar sıla-i rahme düşkün, onun kadar çok sadaka veren, tasadduk etmesine imkân veren işe onun kadar bağlı bir başka kadın bilmiyorum...»(3).
Zeyneb bintu Cahş da (r.a), ifk hâdisesi sırasında, Hz. Ayşe hakkında sorulunca şöyle demiştir:
«Ben görmediğim şeyi gördüm, işitmediğim, şeyi işittim demekten Allah'a sığınırım. Kasem olsun, Ayşe hakkında hayırdan başka bir şey bilmiyorum."(4)
Halbuki, Zeyneb'in kardeşi Hamnâ (r.a.) kardeşi Zeyneb'in gayretini güderek, Hz. Ayşe'nin aleyhine konuşup, suçlular arasında yer almıştır (5).
Bu hadiseler de gösteriyor ki Peygamberimizin (s.a) hanımları arasında da fıtratlarında bulunan kıskançlıktan dolayı bazı hadiseler vuku bulmuşsa da, bu hadiseler onlar arasında bir kine veya iftiraya dönüşmemiştir.
Dipnotlar:
1- Müslim, Nikâh 46
2- İbn Hacer, a.g.e. 6, 133.
3- Nesâî, İşretü'n-Nisâ 3,
4- Müslim, Tevbe 56.
5- İbnu'l-Esir, Üsdü'l-Gabe
(Prof. Dr. İbrahim Canan, Aile Reisi Olarak Hz. Peygamber)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Peygamberimizin hanımları arasında kıskançlıklar olmuştur; bunları nasıl değerlendirmek gerekir?
- "Şu üç şey Âdemoğlunun saadetindendir; saliha bir hanım, geniş ev, rahat binek." hadisi açıklar mısınız?
- "Bana, (dünyanızdan) koku ve kadın sevdirildi. Gözümün nuru ise namazda kılındı." ifadesi hadis midir, anlamı nasıldır?
- Hadisde geçen "Allah taaccüp etti ve güldü." ifadesi nasıl anlamalıdır?
- PEYGAMBERİMİZİN, BİR AY HANIMLARINDAN UZAK KALMASI: İ'LÂ HADİSESİ
- Peygamberimizin, Hz. Muaviye hakkında ne demiştir?
- Peygamberimizin Kab İbnü'l-Eşref'in öldürülmesini emretmesi ile ilgili hadis hakkında bilgi verir misiniz?
- Resulullah'ın (sav) Kimliği
- Hz Aişe annemiz, Hz. Hatice annemizi kıskanmış mıdır?
- Hz. Peygamber'in eşleri arasında en çok Hz. Aişe'yi sevdiği doğru mudur?