Kurban kesme hakkında Hac suresi 36. ayette ayakları üzerinde kesilmesi gerektiği buyuruluyor. Hayvanları yatırarak kesmek caiz değil midir?

Tarih: 18.04.2011 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

"Biz kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin hakkınızda Allah’ın dininin şeâirinden kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Onlar boğazlanmak üzere saf halinde dururken onları kestiğiniz zaman Allah’ın adını anın! Yanı üstü yere yıkılınca da onlardan hem siz yiyin, hem kanaat gösterip istemeyene, hem de isteyen fakire yedirin. İşte şükredesiniz diye böylece onları sizin emrinize verdik."(Hacc, 22/36)

Ayette geçen "büdn" kelimesi Arap dilinde "İri yapık" anlamına gelir. Bu sebeple kelime özellikle "develer" anlamında kullanılır.

Bedeneleri de, yani hayvanların iri gövdeleri olan ve hacda kurban olarak kesilenleri ki, develerdir.

"Kurban olarak bir deve yedi kişi, bir sığır da yedi kişi, için yeterlidir."

hadis-i şerifi gereğince sığırın da deve gibi yedi kişi adına kurban edilmesi caiz olduğuna göre, şer'an sığırlar da bedene türünden sayılır. Allah'ın size olan nişanelerinden kıldık. Allah'ın size verdiği dinin alâmetlerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Yukarıda belirtildiği gibi din ve dünya hayatınız için faydalar vardır. O halde onların ön ayaklarından biri bağlı olduğu halde keserken üzerlerine Allah'ın adını anın. Allah'ın adını anarak kurban edin. Bu kesim şekline göre kurban deveye mahsustur. Deve ayakta iken ön ayaklarından biri bağlanıp gerdanından boğazlanır ki, buna nahır adı verilir. Bununla beraber çene altından kesilmesi de caizdir. Sığır ile keçi ve koyun ise yatırılıp üç ayağı bağlanarak boğazlanır. Buna da zebih denilir. Nahır veya zebihte Allah'ın adının anılması demektir ki, "Allah'ın adıyla, Allah en büyüktür, Allah'ım! (bunlar) senden ve sanadır." mânâsına gelir.

Yan üstü düşüp canları çıktığı zaman artık onlardan yiyiniz. Yani her şeylerini değil, yenilmesi caiz olan kısımlarından yiyiniz. Kanaatkâr olup dilenmeyene de, dilenene de verin. İşte böylece biz onları sizin buyruğunuza verdik. O koca hayvanları böyle boyun eğdirdik. Bu, her istediğinizi yaparsınız diye değil, şükredesiniz diyedir. Bir o hayvanların büyüklüğüne, bir de insanın küçüklüğüne bakmalı ve maddenin mânâ karşısında nasıl aciz ve güçsüz kaldığını görmeli ve yüce Allah'ın insana verdiği nimet ve gücün kadrini bilmeli, Allah'a şükretmelidir.

(bk. Elmalılı M. Hamdi Yazır, İlgili Ayetin Tefsiri)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun