Rabbimiz neden bazı şeylerin kulları tarafından bilinmesini istemiyor?
- Sidretül Münteha’dan ötesini bilmemiz niçin yasaklanmıştır?
- Mutlak gaybın bilinmesi kullara yasak mıdır?
Değerli kardeşimiz,
a. Gaybın insanlardan saklı tutulmasının önemli hikmetlerinden biri de insanın başına gelecek musibet ve belaları öğrenmemesidir. Eğer insan mesela on sene sonra başına gelecek bir musibetin olduğunu fark etse, on yıl boyunca bunun etkisinde kalacak ve hayat kendisine zehir olacaktır. Keza, bir kişiyi düşünün ki, yirmi yıl sonra filanca ayın filanca gününde öleceğini kesin olarak öğrenmiş olsa, bu yirmi yıl boyunca her gün adım adım ölüm yılı ve gününe doğru gittiğini bildiği için hayat onun için çekilmez bir bela olacaktır. Bu gün kesin olmamakla beraber, kuvvetli bir ihtimalle öldürücü bir hastalık olan kansere yakalananların durumu bunun bir kanıtıdır.
Bu sırlara vakıf olmak, bu sakıncaların yanında, insanın yaratılış kapasitesine de uygun değildir. Kur’an’da ifade edildiği üzere, "insanlara verilen ilim çok azdır." (İsrâ, 17/85) Çok sınırlı bir bilgi kapasitesine sahip olan insanların, sonsuz ilim sahibi Allah’ın o sınırsız ilmine vakıf olması işin tabiatına aykırıdır.
Şayet insanlar bütün sırlara vakıf olsa, toplumda barış ve huzuru sağlamak da mümkün olmaz. Çünkü, bu takdirde herkes herkesin gizli yaptığı bütün işlerini bilmiş olacaktır. Bir kişinin kendi ailesinin fertlerinin yaptığı bütün günahlarına vakıf olması demek, aileyi baştan itibaren bir savaş alanına çevirmek manasına gelir.
Bu gün bazı insanların telefonlarının dinlenmesinden ötürü toplumun nasıl tedirgin olduğunu biliyoruz. “Acaba beni de dinliyorlar mı?” diye pek çok insan rahat konuşamıyor. Ya herkesin her sözü ve her eylemi başkaları tarafından biliniyor olsa, insanların nasıl bir sıkıntı ve üzüntü denizine düşeceğini tahmin etmek zor değildir.
b. İlk maddedeki mahzurlar burada da geçerlidir. Bununla beraber, eğer “sidretü’l-münteha”dan ötesinden maksat alem-i beka ise, orasının herkse açık olmaması bir imtihanın da gereğidir. Çünkü, imtihanın en âdil şartı gizli olmasıdır. Eğer insanlar cennet ve cehennemi her gün görmüş olsalardı, küfre saplanan tek bir kişi bulunmayacağı gibi bilerek hata edenler de olmazdı. O zaman imtihanın en büyük amacı olan elmas ruhlu olanlarla kömür ruhlu olanların beraber olması, tembel olanlarla çalışkan olanların aynı seviyede kalması manasına gelirdi. Bu ise, adalet ve insaf ölçüleriyle bağdaşmayan bir durumdur.
Keza Levh-i Mahfuz da eğer herkse açık olsa, yine aynı sakıncalar söz konu olur. Eğer bundan maksat Allah’ın Zat-ı akdesi ise, bunun mümkün olmadığı açık bir gerçektir. Çünkü, kibriya ve azamet perdelenmek ister.
c. Mutlak gaybın bilgisi kullara yasaklanmamıştır; çünkü onlar zaten isteseler de böyle bir bilgiye ulaşmaları mümkün değildir. Mutlak gayb bilgisi Allah’ın ilmindeki bilgidir. İnsanların o bilgiye sahip olmaları, Allah’ın sonsuz sıfatlarında -haşa- ona ortak olmaları manasına gelir. Sabah ne yediğini unutan, kendi iç organlarının nasıl çalıştığından habersiz olan insanoğlunun mutlak gayb ile ne ilgisi olabilir?
İlave bilgi için tıklayınız:
- İnsan Gayb Âlemine Nasıl Açılır?
- Peygamberlere iman, neden gayba iman içerisinde değerlendirilmektedir?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Gaybtan haber verenler dinden çıkmış mı oluyor?
- Gelecek niçin perdeli?
- Rabbimiz neden bazı şeylerin kulları tarafından bilinmesini istemiyor? Sidretül Münteha’dan ötesini bilmemiz niçin yasaklanmıştır? Mutlak gaybın bilinmesi kullara yasak mıdır?
- Allah, cennet, cehennem, meleklerin görülmesi nedenİslam dininde yasaktır? Görmediğimiz şeylere neden iman etmekle yükümlüyüz?
- İmam Azam, "Kim kalp okuduğunu söylerse yalancıdır ve kafirdir." demiş midir?
- Peygamberlere iman, neden gayba iman içerisinde değerlendirilmektedir?
- Nisbi hakikat, izafet ve görecelik / görelik aynı şey mi?
- Hz. İdris'e astroloji mucizesi verilmesi, onun kendi kudretiyle gaybı bilir demek değildir, değil mi?
- İlham ne demektir?
- SALİH VE TAKVA SAHİBİ KİMSELERİN İLHAMI İLİM SAYILABİLİR Mİ, BİR BAŞKA İFADEYLE İLHAM İLİM İÇİN BİR KAYNAK SAYILABİLİR Mİ?