Hafıza moleküllerinin varlığı (RNA, DNA), evrimin doğru olduğunu göstermez mi?
- Canlılardaki içgüdünün, özellikle örümcek ve arı gibi canlıların muhteşem sanatlarını bu bağlamda nasıl algılamalıyız?
Değerli kardeşimiz,
Canlıları yaratan Allah, her bir canlının genetik yapısını, genellikle, onun hücre çekirdeğindeki kromozomlarda yer alan genlerinde şifrelemiş ve depo etmiştir. İnsanda yaklaşık yüz trilyon hücre vardır. Her bir hücrede bu genetik yapı mevcuttur. Kromozomlardaki bu genlerin yapısı, baş harfleri alınarak isimlendirilen Dezoksi Ribo Nükleik Asitlerden (DNA moleküllerinden) meydana gelmiştir. Bunlar büyük moleküllerdir. Bunların yapılarını da; C, H, O ve N atomları teşkil eder. Canlıların bütün özellikleri burada kaydedilmiştir. Bunların açılımını bitkilerde, hayvanlarda ve insanlarda görüyoruz. Bir incir ağacının bütün programı işte bu genetik yapıda ve dolayısıyla çekirdeğinde kayıtlıdır. Onun açılımıyla incir ağacının bütün özellikleri ortaya çıkar.
DNA’lardaki bu bilgi kaydı, tıpkı bizim CD veya DVD gibi ortamlara bilgi kaydetmemize benzemektedir. Çok küçük bir alana binlerce sayfalık bilgi kaydedilebiliyor.
Her bir canlıda ve hatta her canlının her bir hücresinde bütün genetik özelliklerinin, C, H, O ve N gibi elementlerin üzerine kaydedilmiş olması, bize Allah’ın her şeye gücünün yettiğini, ilminin ve iradesinin her şeyi kuşattığını göstermesi bakımından önemlidir. Yeryüzündeki bütün bitkilerde, hayvanlarda ve insanlarda aynı kanunun geçerli olması, hepsinin yaratıcısının bir olduğuna ve hükmünün bütün kâinata geçtiğine en büyük bir delildir.
Bütün canlıların, bir yaratıcı olmadan, tesadüfen ve silsile halinde birbirinden meydana geldiğini ileri süren ve tamamen ateizme dayanan ve bilimsel bilgiyle hiçbir lakası olmayan evrim düşüncesiyle, böyle genetik bilgilerin nasıl ilişkilendirildiğini anlamak mümkün değildir.
Daha kısa ve öz olarak şöyle söyleyeyim: Sizin elinizdeki bir CD veya DVD’ye kaydedilmiş bilgilerin, ilim, irade ve kudret sahibi bir ustası, yapanı ve kaydedeni yoksa, bu bilgi ve görüntülerin tesadüfen ve kendi kendine olduğunu kabul ediyorsanız, o zaman DNA’lardaki bilgilerin de bir ustasının olmadığını iddia edebilirsiniz. Ona da inansanız sadece siz kendiniz inanabilirsiniz. Bir ilköğretim öğrencisini bile böyle bir saçmalığa inandırmanız mümkün değildir. Böyle bir safsatanın da bilimsel bilgiyle uzaktan yakından hiçbir alakası yoktur.
Arının sanatına ve yaptığı bala gelince, Allah o bilgileri arının dimağına programladığını “Nahl (Arı) Suresi”nde beyan ediyor. Tıpkı bizim, bir halının programını bilgisayara yükleyip, bir emir düğmesiyle binlerce hatta milyarlarca atomu bu işte kullanarak halıyı dokuduğumuz gibi, arı da kendisine bildirilen programa göre vazifesini yapıyor. Daha doğrusu, arı o işte çalıştırılıyor. Buna siz iç güdü ya da sevk-i İlahi diyebilirsiniz. Bilimsel bilgi de arının bu balı nasıl ve nereden yaptığını araştırır. Niçin ve bunu ona kimin yaptırdığının cevabını bilimsel bilgi veremez. Bunun cevabını, arıyı yapan ve yaratan verir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Dünyadaki canlılar arasındaki uyumun tek sebebi, yeterli koşullar olduğu sürece DNA gösterilemez mi?
- Plastik hücrenin aslı nedir?
- Richard Lenski Deneyi Evrimi İspatlamış mıdır?
- Müslüman bir bilim adamı evrimci olabilir mi?
- Birçok bilim adamı evrim teorisini kabul ettiğine göre, bunun bir gerçekliği olamaz mı?
- Silindirik petek evrimsel sürece delil mi?
- Arı neden bal peteği yapar, bunun bir hikmeti var mı? Balın peteği neye yarar? Yani bir nedeni olmalı, yoksa arılar yapmazdı...
- Faydalı mutasyon var mı?
- Nahl sûresi 68. ayette dişi bal arısına işaret var mı; varsa balı sadece dişi mi yapar, erkek arı bal yapmaz mı?
- DNA’mızda virüs fosilleri mi var? Virüsler, insan ve şempanze viral fosillerinde aynı yere yapışmış. Bu da insanla maymunun ortak ataya sahip olduğunu göstermez mi?