Tarlada, iş yerinde çalışırken sıcaklığa dayanamayıp orucunu bozan bir kişi kaç gün oruç tutmalıdır?

Tarih: 28.09.2010 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Kaza mı yoksa kefaret mi gerekir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Oruç tuttuğu zaman, hastalığının artmasından veya uzamasından endişe edilen kimse ile, hastalığı sebebiyle oruç tutmakta zorlanan kişilerin Ramazan ayında oruç tutmayıp, iyileştikten sonra bunları kaza etmelerine izin verilmiştir.

Esas itibariyle, bir insanın ibadetlerini normal bir şekilde yapmasını engelleyecek zor ve ağır işlerde çalışması veya çalıştırılması doğru değildir. İnsanın, ibadetini sağlıklı bir şekilde yapmakla, geçimini temin ikilemi arasında bırakılması, insan hakları açısından kesinlikle kabul edilebilir bir durum değildir. Böyle bir durumda bırakılan kişi, eğer toplum kendisine daha iyi iş imkânları sağlayamıyorsa, dolayısıyla işinden ayrıldığı takdirde geçim sıkıntısı çekmesi kesin veya kuvvetle muhtemel ise, bu durumda oruç tutmayabilir. Geçici bir süre ağır bir işte çalışmak durumunda kalan ise bu durumda oruç tuttuğu takdirde sağlığına bir zarar erişeceğinden endişe ediyorsa oruç tutmayabilir. Bunlar imkan bulurlarsa kaza ederler, değilse oruç yerine fidye verirler.

Kur'an'da oruç tutmamayı mubah kılan mazeretler olarak hastalık, yolculuk ve oruca güç yetirememeden söz edilmiştir. (Bakara 2/184-185). Fakihler de oruç tutmama ruhsatını bu üç durumla sınırlı tutmayı tercih etmiş, bu üç durumun ortak özelliği meşakkat olsa bile, her meşakkat halinde oruç tutulmayabileceğini söylemekte mütereddit davranmışlardır. Bunun en başta gelen sebebi, mükelleflerin sübjektif ve değişken bir durum olan meşakkati belirlemede ölçüsüz veya mütesâhil (yumuşak, gevşek) davranıp, olur olmaz bahanelerle orucu terketmesine yol açma, yani bu ruhsatı kötüye kullanma endişesidir.

Bununla birlikte oruç ibadeti, netice itibariyle kul ile Allah arasında kalan bir yükümlülük ilişkisi olduğundan, mükelleflerin yukarıda sayılan mazeretler ışığında kişisel inisiyatiflerini kullanması, mazeretleri içlerine sinmediği sürece orucu terketmemesi, haklı ve geçerli bir mazeretlerinin bulunduğuna iyice kani olduklarında da anılan ruhsattan yararlanması isabetli bir tutum olur.

Örneğin, açlık ve susuzluk had safhaya gelir de kişinin ölmesinden veya akli dengesini kaybetmesinden endişe edilirse, o takdirde orucu bozma­yı mubah kılar. Ramazan sonrası müsait bir zamanda günü gününe kazayı gerektirir.

Bunun gibi sıcak günlerde çalışmak zorunda kalan bir kimse, sıhhatini kaybetme veya aklî denge­sini yitirme endişesi taşırsa, o takdirde orucunu bozabilir.

Buna kıyasla çok yorucu ve yıpratıcı görevlerde bulunup sıcak bir mevsimde oruç tuttuğunda hayatını kaybetme veya aklî ve ruhî bir dengesizliğe uğrama endişesi taşıyan kimseler de oruçlarını bo­zabilirler. (Fethü'l-Kadir - Kemal îbn Hümam; Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 2/234)

Bu itibarla rahatsızlığı sebebiyle orucunu bozan kişinin, bozduğu orucu Ramazan ayı haricinde herhangi bir günde gününe gün kaza etmesi gerekir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Zor, meşakkatli ve ağır işlerde çalışan kişi oruç tutmayabilir mi? ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun