Freud, psikanalizmde libidonal enerjinin insanda hakim olduğunu anlatılıyor. Bu durumu, insanın iyiye meyyal olmasıyla nasıl açıklayabiliriz?

Tarih: 30.03.2010 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Libidonal (hayat / cinsî) enerji, açlık ve susuzluk dürtülerinin hepsi, belli bir oranda güçlü birer duygudur. İmtihanın yapılması için, insanın etki tepki, direngen indirengen, eksi artı kuvvetlerin sahnelendiği bir pozisyonda olmasını gerektirmektedir.

Freud bilmeyebilir, ama biz şunu çok iyi biliriz ki, imtihanı yapan Allah, sonsuz adalet sahibidir. İnsanın gücünün yetmediği, kaldıramadığı bir imtihanı ona yüklemez. Dolayısıyla, eksi/negatif enerjilerin varlığı yanında, aynı güçte pozitif enerji mekanizmaları da vardır. İnsanın iradesi, bu gibi durumlarda fren görevini yapması için vardır. Yeter ki, her şeyi -vahyin ışığı altında eğitilmiş bir iradeyle- yerli yerince kullanalım.

- Aslında, başka duygular gibi libidonal enerjinin varlığı da bir insanın dünyaya geliş gayesinin köşe taşlarından biridir. Çünkü, insanın varlığı, insan neslinin devamına, bu da evlilik müessesinin varlığına bağlıdır.  Peki yanlış olan nedir?

Yanlış olan libidonal enerjinin varlığı değil, onu yanlış kanalize etmektir. Yani ortada bir imalat hatası değil, kullanım hatası söz konusudur. Bütün enerjiler, meşru dairede ön görülen şekilde kullanılması halinde, insanın iyiliğe meyyal olmasını törpüleyen hiçbir negatif etkisi olmaz. Bilakis, denilebilir ki, libidonal enerji, toplumun iki cinsi arasında pozitif enerji/sinerji üreten bir potansiyele sahiptir.

"Libido, aslında genel anlamdahayatî bir enerji iken, bu Freud'datamamıyla cinsî arzu ve isteklere inhisar ettirilmiştir." (bk. Fevzi Samuk, Kubbealtı Lugati, Misalli B. Sözlük, md. LİBİDO)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun