"İhlasa riya kapısından girilir." sözü ne demektir?
Değerli kardeşimiz,
“İhlasa riya kapısından girilir." sözünün manası, onu kullanan kişinin o andaki hissiyatına ve tasavvuruna bağlı olarak anlaşılır. Dolayısıyla, buna kesin standart bir anlam yüklemek zordur.
Bununla beraber, bunu şöyle açıklamak mümkündür: İhlas ile riya birbirine zıt iki yoldur. “Her şey ancak zıddıyla bilinir” kuralı gereğince, “riya kapısı ihlas kapısıyla, ihlas kapısı da riya kapısıyla keşfedilir, bilinir” denilebilir. Geceyi tanımayan kimseye gündüzü, gündüzü bilmeyen kişiye de geceyi tanıtmak çok zordur.
Buna göre, ihlasın gerçek anlamda ne olduğunu bilmek için, mutlaka riyayı iyice bilmek gerekir. Riyakârlığın ne anlama geldiğini bilen kimse, ondan uzak durmaya çalışarak ihlas yoluna girer. Yani “riya kapısını” görüp tanıyan kişi o kapıdan girmemekle, otomatikman “ihlas kapısına” girmiş olacaktır. Çünkü iki yoldan başka yol yoktur. Ya ihlas veya riya yolundan girme zorunluluğu vardır.
Özetle söylersek, “riya kapısından girme” yi, bir süre riyakâr olmak anlamından çok, bu kapıyı yakından tanımak olarak değerlendirilmesi daha uygundur.
Ancak bazen hayırlı bir işi yapıp yapmama konusunda ihlaslı olup olmadığımızdan emin olamayınca, onu terk etmek yolunu tercih edebiliyoruz. Bu da bazen dini vazifelerimizin aksamasına neden olabiliyor. Nefsimiz, “madem ihalaslı yapmıyorsun, öyleyse yapmasan daha iyi olur” gibi bir düşünce verebiliyor. Bu türlü hallerde "ihlasa riya kapısından girilir" sözünü işletmek mümkün olabilir. Çünkü farz ibadetler riya korkusundan dolayı da olsa asla terk edilemez. Müslümanın yapması gerekenleri yerine getirme ve yapmaması gerekenleri terk etme görevi ve sorumluluğu vardır. Riya olur düşüncesiyle bunları ihmal edemez.
Bu açıdan, insan, ihlasa ve hakiki tevhide ulaşana kadar "izafî riya" diyebileceğimiz tekellüflü hallerden yakasını kurtaramayabilir. Fakat, şayet ihlas arayışında samimi ve ısrarlı olunursa, dinin emir ve yasaklarını insan tabiatının bir derinliği haline gelmesi sürecinde başlangıçta görülen bazı tekellüflerin ve yapmacıkların zamanla silinip kaybolmasına benzer şekilde, o izafî riyalar da birer birer silinip gidecektir.
Riyaya girmiş olduğundan endişe eden bir insan hemen Cenâb-ı Hakk'a teveccüh etmeli ve Rasûl-ü Ekrem aleyhissalatü vesselamın öğrettiği şu dua ile Allah'a sığınmalıdır:
اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ أَنْ أُشْرِكَ بِكَ شَيْئاً وَأَنَا أَعْلَمُ وَأَسْتَغْفِرُكَ مِمَّا لاَ أَعْلَمُ، إِنَّكَ أَنْتَ عَلاَّمُ الْغُيُوبِ
"Allah'ım, bilerek ya da bilmeyerek şirke düşmekten sana sığınırım. Şirk kokusu veren duygu, düşünce, söz ve tavırlarımdan dolayı beni bağışlamanı dilerim. Şüphesiz sen gaybı bilensin (benim gönlümden geçenleri de sen bilirsin)."
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- İhlasa riya kapısından girilir, sözü ne demektir?
- Hz. Ebu Derda'nın, belalardan korunma duasını yazar mısınız?
- Hırs, ahiretle ilgili konularda da mahrumiyet nedeni olabilir mi?
- İnsanların övgüsü de hoşuma gidiyor anlamında bir rivayet var mı?
- İnsanlara kendini beğendirmeye çalışmak günah mıdır?
- İstinca ve İstibra`nın Âdâbı:
- Tasavvufun gayesi nedir?
- Tuvalete niye sol ayakla girilir ve euzu besmele çekilir. Çıkışta sağ ayakla çıkılır ve elhamdülillah denir?
- Cennette insanların ırkı olacak mı?
- Mutlak doğru var mıdır?