"... Allah'ın sözlerini değiştirecek hiçbir kimse yoktur..." ifadesi ne anlama gelmektedir?
- Enam Suresi 34. ayette "... Allah'ın sözlerini değiştirecek hiçbir kimse yoktur..." ifadesi ne anlama gelmektedir?
- İncil ve Tevrat da Allah'ın sözü değil mi?
Değerli kardeşimiz,
Enam Suresi, ayet 34:
"Senden önce de peygamberler yalanlanmıştı. Kendilerine yardımımız gelinceye kadar yalanlanmaya ve eziyet olunmaya sabrettiler. Allah'ın sözlerini değiştirecek hiçbir kimse yoktur. Şüphesiz ki sana, peygamberlerin haberlerinden bir kısmı gelmiştir."
Ayette geçen "Allah'ın sözü" ifadesi Allah'ın peygamberlerine olan vaadi anlamındadır.
Ey Muhammed, kasem olsun ki senden önce birçok peygamber böyle zalimler tarafından yalanlandılar da yalanlanma ve ezâ edilmelerine karşı sabır ve sebat ettiler. Nihayet kendilerine yardımımız erişti.
Şu halde sen de bunları örnek al ve yardımımız gelinceye kadar sabret; böyle sabredenlere Allah'ın yardımı erişir. Allah'ın kelimelerini, vaadlerini değiştirebilecek hiçbir kuvvet yoktur. Allah şöyle buyuruyor:
"Gönderilen peygamber kullarımıza şu sözümüz geçmişti: 'Mutlaka kendilerine yardım edilecektir ve galip gelecek olanlar, mutlaka bizim ordumuzdur.'" (Saffât, 37/171-173)
"Allah, elbette ben ve peygamberlerim galip geleceğiz diye yazmıştır." (Mücadele, 58/21)
Bu kelimeler, bu vaadler her halde yerini bulacaktır. Şüphesiz ki sana, peygamberlerin haberlerinden, onların hallerinden ve mühim olaylarından hayli bilgi de geldi. (Elmalılı Tefsiri, İlgili ayetin açıklaması)
Hz. Muhammed (asm)'e, daha önceki peygamberlerin de yalancılıkla itham edildikleri, fakat onların, Allah'ın yardımıyla zafere ulaşıncaya kadar bu yalanlamalara, hatta uğradıkları eziyetlere sabırla göğüs gerdikleri haber verilmekte, böylece Resûlullah (asm) hem teselli edilmekte, hem de dolaylı olarak geçmiş peygamberlerin bu olumlu tutumlarını örnek alması istenmektedir.
Âyetin "Allah'ın kelimelerini değiştirebilecek hiç kimse yoktur" mealindeki kısmında geçen "kelimeler"den maksat, inkarcıların menfi ve haksız tutumlarına rağmen görevlerini sabır ve metanetle yerine getirmeye çalışan peygamberlere, sonunda Allah'ın "zafer" vereceği yönündeki vaadidir. Ayette bunun Allah'ın değişmeyen kanunu olduğuna işaret edilmiştir. (Heyet, Kur’an Yolu, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: II, 317.)
Yüce Allah'ın; "Fakat yalanlanmalarına rağmen sabrettiler" buyruğu da "sen de sabrettikleri gibi sabret" anlamındadır.
"Onlara eziyet de edildi. Nihayet onlara yardımımız gelip yetişti." Sana da vadolunduğun şey gelecektir. "Allah'ın kelimelerini değiştirebilecek yoktur" buyruğu da ona gelecek yardımı açıklamaktadır. Yani Yüce Allah'ın vadettiği şeyi hiç kimse önleyemez, engelleyemez. Kimse onun hükmünü bozamaz, o vadinden asla caymaz.
"Her bir vade için yazılı bir vakit vardır." (Râ'd, 13/38)
"Andolsun biz, peygamberlerimize ve iman edenlere... yardım ederiz." (Mu'min, 40/5)
"Allah: Andolsun ben ve peygamberlerim elbette galip geleceğiz diye yazmıştır." (Mücadele, 58/21)
(bk. İmam Kurtubi, el-Câmiu li-Ahkâmil’l-Kur’an, Buruc Yayınları: 6/575-577.)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Allah'ın müminlere olan zafer vaadinin gecikmesi ve zalimlerin hemen cezalandırılmamasının hikmetini açıklar mısınız?
- Hz. İsa mahluk değildir, denilebilir mi?
- Kuranı Kerim de Peygamberlerin sabırlı olduğu bildirilmektedir. Hz. Yunus sabretmediğine göre peygamber değil midir?
- Allah’tan başka galip yoksa Peygamberin ismi neden galip?
- Bazı ayetlerde geçen Allah’ın kelimelerinden maksat nedir?
- Kur'an-ı Kerim'de "Kitap" kavramı hangi anlamlarda kullanılmıştır; mushaf anlamında kullanıldığı ayet var mıdır?
- Feth suresi, 23. ayet: "Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın." Bu ayeti açıklar mısınız?
- "Allah'ın kelimelerini değiştirebilecek yoktur." (Enam, 6/115) gibi ayetlere bakarak, Hristiyanlar kendi kitaplarının orijinal olduğunu söylüyolar. Cevap olarak ne söylemeliyiz?
- Allah, “Zikri (Kur'an) biz indirdik. Onun için Zikri biz koruyacağız.” (Hicr, 15/9) deyip Kur’an’ı koruduğu halde, Tevrat için de Zikir denildiğine göre (Enbiya, 21/105), Tevrat da korunmuş olmalı değil mi?
- Enam Suresi 114. ayeti açıklar mısınız?