Eski ümmetlerin başlarına gelen belalar, neden şimdi olmuyor?
Değerli kardeşimiz,
Bu ümmetin eski ümmetler gibi, toptan yok edilmemesi, değişik ağır cezalara çarptırılmamasının bir hikmeti, Son Peygamber Hz. Muhammed (a.s.m)’in ümmeti olmasıdır.
“Sen onların aralarında bulunduğun müddetçe, Allah onları azaba uğratmaz; eğer onlar istiğfar / tövbe ederlerse Allah bu takdirde de onlara azap etmez.” (Enfal, 8/33)
mealindeki ayette Hz. Peygamberin (asm) nasıl bir rahmet peygamberi olduğuna vurgu yapılmıştır.
Allah İslâm'ı, kıyamete kadar bütün insanlığa son bir çağrı olarak gönderdi. İnsanların, inanmadıkları takdirde helak olma korkusundan değil, mâkul buldukları ve ihtiyaçlarına cevap verdiği için ona iman etmelerini istemiştir.
Bu ilâhî İrade müşriklerin isteklerine ters düşüyordu, dilekleri hemen kabul edilemezdi. Bu genel ilke dışında kısmen veya toptan imha eden felâketlerle cezalandırmayı iki şey daha engellemekteydi:
1. Hz. Peygamber (asm)'in içlerinde, aynı topluluk ve şehir içinde olması.
2. Müşriklerin inatlarından vazgeçerek tövbe etmeleri, hak dini kabul ederek bağışlanmayı dilemeleri.
Hz. Peygamber (asm)'in dünyadan ayrılmasından sonra da ya kâfirlerin imana gelip tövbe etmeleri veya bunların çocuklarının hidayete gelmesi ihtimali açık bulunduğundan âyetteki istiğfar, fiilen yapılanın yanında "devamlı olan istiğfar ihtimali" olarak da anlaşılmış, bu doğrultudaki bazı rivayetlere dayanılarak felâketlerle cezalandırmanın hiç olmayacağı ileri sürülmüştür. (İbn Kesîr, Elmalılı, ilgili ayetin tefsiri)
Ancak müşriklerin, gökten taş yağması veya kendilerini toptan imha edecek bir felâket gönderilmesi dışında, kısmen imha edecek felâketlerle veya başka şekillerde cezalandırılmaları, hem bu âyete hem de ilâhî irade ve âdete aykırı değildir. Peygamberimiz (asm) Medine'ye göç edince müşrikler birinci güvenceyi kaybetmiş oldular. Geriye iman ve tövbe kaldı, buna sarılanlar kurtuldular; inkârlarında ısrar edenler ise dünyada yenilerek, esir düşerek, yaralanıp ölerek cezalandırıldılar, âhirette de cehenneme girerek ceza göreceklerdir.
Bu açıklamalar peşin hükümle zihinleri perdelenmemiş insanları şu sonuca götürmektedir: Kur'an, Allah katından gelmiştir, bunu ispat etmek için gökten taş yağdırmaya gerek yoktur. Ancak bir istisna teşkil eden ahir zaman fitnesi çok garip olaylara gebe olabilir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Allah neden helak etmedi?
- Allah, Ayın bölünmesi mucizesinde neden inanmayan müşrikleri yok etmedi?
- Müşriklerin istediği mucizeler verilmediyse, diğer mucizeler nasıl açıklanabilir?
- İçinde gerçekten pişmanlık olan bir insan, günahlardan vazgeçememesi durumunda ne yapılmalı?
- Asr-ı saadet'ten beri hangi kavim helak oldu?
- Geçmişi kötü olan biri örtünebilir mi?
- Günlük, yıllık, ömürlük ve ebedi nedamet şeklinde bir rivayet var mı?
- İsra suresi 59. ayet, müşrikler ayın yarılmasını istediklerinde nazil olması gerekmez miydi?
- Ne günah işledim ki tövbe edeyim, demenin imana zararı olur mu?
- Tövbe nasıl bütün günahları yok edip affettirebiliyor?