Ne için varım?
- Allah’a kulluk etmek için mi yoksa Peygamber Efendimize (sav) dost olmak için mi yaratıldım?
Değerli kardeşimiz,
- Hadisin meali şöyledir:
"Sen olmasaydın, sen olmasaydın felekleri yaratmazdım."
Bu hadisi sahih hadis kaynaklarında görme imkânımız olmadı. Alimler, hadis olarak kaynağı olmasa da bunun manasının doğru olduğunu söylemişlerdir.(bk. Leknevî, el-âsaru’l-merfua, 1/44).
Deylemî, İbn Abbas (r.a.)’tan merfuan şunu rivayet etmiştir:
"Cibril bana geldi ve dedi ki: Ya Muhammed! Sen olmasaydın cennet yaratılmazdı, sen olmasaydın nâr (cehennem) yaratılmazdı." (Kenzu’l-Ummal, h. no: 32025).
Bu hadis yukarıdaki hadisin manasını desteklemektedir.
- Hadisin manasını, bütün her şeyin sırf Hz. Muhammed (a.s.m)’in şahsı için yaratıldığı şeklinde anlamak yanlıştır. Anlatılan hususu şu iki noktadan değerlendirmek gerekir:
Birinci nokta: Değer bakımından bütün kâinatın merkezinde oturan hayattır. Hayatın merkezinde ise, şuur vardır. Şuurlu varlıklar arasında ise, en değerli varlık insandır. İnsanlığın merkezinde en nuranî şahsiyet ise, bütün kâinatın iftihar tablosu olan Hz. Muhammed (a.s.m)’dir. Hadiste, insanların bu değerli konumu, onların en büyük temsilcileri olan Hz. Muhammed (a.s.m)’in eşsiz şahsiyetiyle vurgulanmıştır.
İkinci nokta: Kâinatın yaratılış gayesi, yüce yaratıcının varlığı ve birliğini tanıtmak ve onun hak mabut olduğunu gönüllere nakşetmektir. Özellikle şuurlu varlıktan cinlerin ve insanların sırf bu görevle yükümlü tutulduğunu
“Ben cinleri ve insanları sırf beni tanıyıp yalnız bana ibadet / kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyat, 50/56)
mealindeki ayetten anlamaktayız. Allah kendini özellikle şu iki kitapla tanıtmak istemiştir:
a. Ontolojik vahyin eseri olan bir nizam ve âhengin örgüsü olan kâinat kitabı.
b. Diğeri ise, bu kâinat kitabının ezelî bir tercümanı ve tefsiri olan ve bütün semavî kitapların esaslarını ihtiva eden Kur’an-ı Kerim.
İşte gerek kainat kitabı olsun, gerekse Kur’an olsun, Hz. Muhammed (a.s.m) gibi bir muallim olmaksızın, tamamen anlaşılmasının mümkün olmadığı bir gerçektir. Halbuki, anlaşılmaz bir kitap -ne kadar güzel olursa olsun- onu anlatan, açıklayan bir muallimi yoksa, o kitabın manasız bir tomar kağıttan farkı kalmaz.
İşte hadiste, Allah’ın en büyük tarifçisi / tanıtıcısı olan bu iki kitabın yegâne muallimi olan Hz. Muhammed (a.s.m)’in “Şahsiyet-i Muhammediye” denilen bu unvanı dikkatlere sunulmuştur. Bu açıdan bakıldığında, her şeyin Şahsiyet-i Muhammediye için yaratıldığını söylemekte bir beis yoktur. Bu sebeple, ortada şaşkınlığa yol açan bir durum söz konusu değildir.
İnsan, Allah’a kul olmak için yaratılmıştır. Allah’ın Elçisini Allah için sevmek ise ibadettir. Bir kimse onu sevmekle ve ona uymakla, Allah’ı sevdiğini göstermiş olur.
İlave bilgiler için tıklayınız:
- Levlake hadisi, hadis-i kutsi midir?
- Allah rızası için sevmenin ölçüsü nasıl olmalıdır?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Peygamberimiz için söylenen, sen olmasaydın kâinat yaratılmazdı, anlayış Hristiyanlıktan geçmiş olabilir mi?
- İnsanlar ve cinler Allah istediği için mi yaratıldı, yoksa Peygamber Efendimiz yüzü suyu hürmetine mi yaratıldı?
- Sen olmasaydın alemleri yaratmazdım hadisi, ayetlere aykırı mı?
- Hz. Muhammed olmasaydı, ifadesinden maksat nedir?
- Sorularla İslamiyet'e Eleştiri...
- Kâinat bismillah üzerine kuruldu ne demek?
- Tüm varlıkların Peygamber Efendimiz ile manevi rabıtası var mıdır?
- Hz. Muhammed sonsuz kulluk makamına ulaştı mı yoksa hâlâ büyümeye devam mı etmektedir?
- Levlake hadisi olarak bilinen "Sen olmasaydın, ey Habîbim, felekleri (kâinatı) yaratmazdım" kudsî hadisi ne anlama gelmektedir? Kaynağı var mıdır?
- "Levlake hadisi" olarak bilinen "Sen olmasaydın ey Habîbim, felekleri (kâinatı) yaratmazdım" kudsî hadisi ne anlama gelmektedir; kaynağı var mıdır?