Bakara suresinde bahsedilen münafıklar Yahudi asıllı mı, Arap mıdırlar?

Tarih: 31.08.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bakara Suresi'nin ilk ayetlerinde münafıklardan bahsediliyor. Bu münafıklar Yahudi asıllı olan münafıklar mıdır, yoksa Yahudiler bu Arap münafıklara yardım mı etmektedirler?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hak dine inananlarla bunu açıkça inkâr edenlerden sonra üçüncü bir inanç ve davranış grubu olarak münafıklara geçilmiştir.

Münafık "gönülden inanmadı­ğı halde Allah'ı, Peygamber'i ve onun bildirdiği diğer iman ilkelerini benimsedi­ğini söyleyen, Müslümanmış gibi görünen kimse" demektir. Bu grubun en belirgin özelliği ikiyüzlü oluşlarıdır; inanmadıkları halde inanır görünmeleri ve akıllarınca müminleri kandırmalarıdır. Açık inkârcılardan ve bilinen İslâm düşmanlarından, gizli olanlar daha tehlikeli oldukları ve bunların doğru yolu bulma ihtimalleri da­ha zayıf bulunduğu için kâfirlerin en aşağı tabakada olanları bunlardır. Münafık­ların ebedî âlemdeki cezaları da diğer inkârcılardan daha ağır olacaktır.(Nisa 4/145)

Her ümmet, cemaat ve topluluk içinde, inancı farklı olduğu halde bunu açığa vurmayan, inanmış görünerek durumu idare eden ve amacına ulaşmayı hedefleyen insanlar vardır. Nifak denilen bu davranış biçiminin sebebi ya kişinin ve grubun zayıf olması veya bir taktik ve yöntem olarak bunu tercih etmesidir.

Hz. Peygam­ber (asm) ve Müslümanlar Mekke döneminde müşriklerle mücadele etmişlerdi. Medi­ne'ye göç edince müşriklere iki sınıf inkârcı daha katıldı: Yahudiler ve münafık­lar. Müslümanlar Medine'ye gelmeden önce oradaki ahaliye üstünlük sağlamış bulunan ve onları sömüren Yahudiler, Hz. Peygamber (asm) ve ashabının oraya intikalin­den sonra üstünlüklerini kaybedip giderek tâbi bir azınlık haline gelmişlerdir. Bu statüyü kendileri veya menfaatleri için uygun bulmayan bir kısım Yahudiler, sözle Müslüman olduklarını ifade etmiş, İslâm cemaatinin içine girmiş, cemaate zarar vermek ve onu içeriden çökertmek için ellerinden geleni de geri koymamışlardır. Resûlullah'ın Medine'ye geldiği sıralarda buranın yöneticiliğine hazırlanan Ab­dullah b. Übey de bu beklentisi gerçekleşmeyince Hz. Peygamber (asm)'e ve Müslümanlara kin beslemiş fakat inkârcı olarak kalması halinde onlara fazla zarar vereme­yeceğini anlayıp Bedir Savaşı'nı takiben Müslüman olduğunu açıklamıştır. Ölün­ceye kadar (h. 9. yıl) nifak hareketinin başını çeken Abdullah b. Übey Müslüman­lar aleyhine türlü entrikalar çevirmiştir.(Ayrıca bk. Münâfıkûn 63/1-8.) Allah Teâlâ Hz. Peygamber'e münafıkları bildirdiği halde, bunlar görünürde Müslüman ol­dukları, çevre onları Müslüman bildiği için Hz. Peygamber, "Muhammed arkadaş­larını da öldürüyor." (Buharı, Tefsir, 63/5, 7) şeklinde bir propagandanın yayılma­sını önlemek için münafıkları teşhir etmemiş ve -belli suçlan sabit olmadıkça- cezalandırmamıştır.

İman yönünden münafıklık yanında bir de ahlâk bakımından münafıklık var­dır ve Hz. Peygamber (asm) müminlerin bundan da sakınmalarını istemiştir.

"Münafığın üç belirtisi vardır: Haber ve bilgi verdiğinde yalan söyler, söz verdiğinde yerine getirmez ve kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder." (Buhari, "Şehâdât", 28; Müslim, "İmân", 25.)

mealindeki hadis bu konuda yapılmış önemli bir uyarıdır.(Diyanet Tefsiri, Kur’an Yolu:I/25-26.)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun