Cehennemde azap neden gittikçe şiddetlenmektedir?

Tarih: 24.08.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Kişi cürmü kadar azap çekecekken, niçin azap gittikçe arttırılmaktadır?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Önce bir mümin olarak şuna inanıyoruz ki; Allah âdildir, kime ne kadar ceza verirse o onu hak etmiştir. Azabın şiddetlenmesi, kat kat artırılmasının hikmetini bilmememiz, âdil bir hikmetinin olmadığı anlamına gelmez. Bu da binlerce bilinmezlerimiz listesine geçebilir.

“Cehennemde azabın sonsuza kadar gittikçe şiddetleneceğini…” doğrulayan bir ayet bulamadık. Yalnız bunu çağrıştıran şu ayet vardır:

“Allah kimi doğru yola iletirse, işte doğru yolda olan odur. Kimi şaşırtırsa, artık Allah’tan başka ona hâmi ve yardımcı bulamazsın. Kıyamet günü onları kör, sağır ve dilsiz olarak yüzü koyun haşrederiz. Varacakları yer cehennemdir. Onun ateşi zayıfladıkça alevlerini artırırız.” (İsra, 17/97)

Burada cesetlerin iyice yanmasından meydana gelen ateşin zayıflığı, o deriler yenilenmekle yeniden alevlenecek ve ateş tekrar “eski hafif” derecesinin üzerine çıkacaktır. Yani ateşin zayıflamasından sonra yeniden eski haline gelmesi söz konusudur.(krş, Razî, Beyzavî, İbn Aşur, ilgili ayetin tefsiri).

İlgili ayetlerin meallerine bakarak bazı noktalar daha iyi anlaşılır:

“Uydurduğu bir yalanı Allah’a isnad edenden daha zalim kim olabilir? Onlar Rablerinin huzuruna getirilecek ve şahitler de: 'İşte Rableri hakkında yalan uyduranlar! İyi biliniz ki Allah’ın laneti zalimlerin üzerinedir.' diyeceklerdir."

 "O zalimler ki insanları Allah yolundan çevirirler ve onu eğri göstermek isterler. Ahireti de inkâr ederler."

"Allah onları azaba uğratmak isterse, onlar dünyadan kaçıp Allah’ın hükmünden kurtulamazlar. Allah’tan başka kendilerini koruyacak hâmiler de bulamazlar. Onların azabı kat kat olur.Çünkü hakkı işitmeye tahammül edemiyorlardı. Hem de gerçeği görmüyorlardı.” (Hud, 11/18-20)

İşte bu ayetlerde, kafirlerin özellikle iki çeşit faaliyetlerinden söz edilmektedir. Birincisi: Allah’a karşı yalan uydurmaları. İkincisi: başka insanları da Allah yolundan saptırmaları. İşte “azaplarının kat kat olması”, yaptıkları suçun kat kat olmasındandır (bk. Razî, ilgili ayetin tefsiri).

Bazı alimlere göre, ayette yer alan kâfirler, hem Allah’ı inkâr ediyorlar, hem de ahireti inkâr ediyorlardı. Mebde’ ve Maadı inkâr edenlerin cezası da kat kat olmalıdır(a.g.y).

Bazı alimlere göre, burada, söz konusu kâfirlerin dünyada cezaya çarptırılmamalarının hikmeti, onların daha şiddetli ve devamlı bir azaba çarpılmaları olduğu vurgulanmaktadır.(Beyzavî, ilgili ayeti tefsiri). Buna göre, “kat kat azap” ifadesi, dünyaya göre bir katlanmaya işarettir.

Aşağıdaki ayetlerde de aza bir farkla aynı ifadeler yer almıştır:

“Ve o gün zalimler Allah’ın hükmüne teslim olur, uydurdukları tanrılar da kendilerini bırakıp ortalıkta görünmez olurlar. Onlar ki kendileri kâfir oldukları gibi başkalarını da Allah yolundan çevirirler... İşte başka insanları da ifsad ettikleri için, onların cezalarını kat kat artırırız.”(Nahl, 16/87-88).

Bu ayette de “küfre girmek ve küfre sokmak” gibi iki büyük cinayet var, azabın katlanması da buna uygundur.(Razî, Beyzavî, ilgili ayetin tefsiri).

“Tadın artık! Bundan sonra size arttırarak vereceğimiz şey ancak azaptır.” (Nebe, 78/30)

ayetinde geçen azabın artmasına gelince:

Ağırlıklı yoruma göre bundan önceki 29. âyette kayıt altına alındığı bildirilen "her şey" ile insanların sorumluluğu gerektiren inanç ve amelleri, iyilik ve kötülükleri; bunların kaydedildiği "kitap" ile de amel defteri veya Levh-i Mahfuz kastedilmiştir. Âyet, insanların dünyada yaptıklarından hiçbir şeyin Allah'a gizli kalmayacağını, yaptıkları her şeyden hesaba çekileceklerini gösterir. Hesaplan görüldükten sonra inkarcılara "Tadın artık! Bundan sonra size arttırarak vereceğimiz şey ancak azaptır." diye hitap edilir. Hz. Peygamber (asm)'in, Kur'an'da en ağır hitabın bu âyet olduğunu söylediği rivayet edilmiştir. (Kurtubî, ilgili ayetin tefsiri) Zira onların derileri yandıkça yenilenmek suretiyle (Nisa, 4/56) cehennemin ateşi hafifledikçe de ateş arttırılarak azaplarının devam edeceği (İsrâ, 17/97) haber verilmiştir. (bk. Kur’an Yolu, ilgili ayetin tefsiri)

Özetlersek; ayetlerde “cezanın katlanması” ifadesi, kâfirlerin hak ettiklerinin üzerinde bir ceza anlamında değildir. Bilakis, bir çok suçtan sabıkalı oldukları, işledikleri değişik suçların karşılığı olarak hak ettikleri cezanın boyutunu göstermeye yöneliktir.

Nahl Suresi'nde geçen,

“İşte (kendileri kâfır oldukları gibi) başka insanları da ifsad ettikleri için, onların cezalarını kat kat artırırız.”

mealindeki ayette bu husus açıkça vurgulanmıştır.

Kafir olarak ölenler cehennemde ebediyen kalacaklardır. Çünkü inkar nihayetsiz bir cinayettir, nihayetsiz cinayet ise nihayetsiz bir hapsi ve azabı gerektirir. Ancak Allah’ın “Rahmeti her şeyi kuşattığından” (A'raf, 7/156) ve “Rahmeti gazabını geçtiğinden” (Buhari, Tevhid 55; Müslim, Tevbe 14) bunun bir tecellisi kafirlerde de olacaktır. Onları yok edilmeyip idamdan müebbet hapse çevrilmesi de bu rahmetin bir başka tecellisidir. Öyleyse, müebbet hapsin sakinleri olan kafirler, hak ettikleri cezaları çektikten, azaplarını gördükten sonra, ebediyen cehennemde kalmakla beraber, o cehenneme bir açıdan ülfet etmeleri söz konusu olabilir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Kâfirlerin cehennemde yanmaları adalet midir?

Cehennemde olanlar belli bir sure sonra azaba alışacaklar, deniyor. ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun