Sehiv secdesini gerektiren haller nelerdir?

Sehiv secdesini gerektirici hallerden bâzıları şunlardır:

1 - Fâtiha`dan sonra zamm-ı sûre okumadan rükû`a gitmek. Rükû`da iken hatırlarsa, doğrulup sûreyi okur, sonra tekrar rükû`a gider. Namazın sonunda da sehiv secdesi yapar.

2 - Unutarak Fâtiha`yı iki kere okumak.

3 - Vitir namazlarının tekbir ve kunut duasını unutmak. Rükû`da iken hatırlasa, doğrulup kunut okumaz. Sonunda sehiv secdesini yapmakla yetinir.

4 - Dört rek`atlı namazlarda, iki rek`at kıldıktan sonra oturmayı unutarak üçüncü rek`ata kalkmak, yani, ilk oturuşu terketmek. Bu durumda bakılır: Eğer namazı kılan kişi tamamen kalkmış veya kalkmaya daha yakın bir durumda ise, oturmaz; namazı bitirip sonunda sehiv secdesi yapar. Eğer oturmaya daha yakın bir halde ise, oturur; sonunda da sehiv secdesi yapmaz. Tam kalktıktan sonra oturmak ise, namazı bozar.

 5 - Birinci oturuşta Tehıyyât`ı okuduktan sonra hemen kalkmayıp salâvatları ve duaları okumak yahut da bir rükün edâ edecek kadar gecikmek. Bu durumda eğer salâvattan okunan kısım bir cümle teşkil eder ise (Allahümme salli alâ Muhammedin demek gibi) namazın sonunda sehiv secdesi yapılır. Fakat okunan kısım bir cümle teşkil etmemişse, sehiv secdesine gerek yoktur.

6 - Dört rek`atlı farz namazlarda, son rek`atta oturmaksızın beşinci rek`ata kalkılacak olsa, beşinci rek`atın kıyam, kırâet ve rükû`u tamamlanıp secdeye gidilmedikçe, dönüp tekrar oturulur. Tehıyyâtdan sonra selâm verilip sehiv secdesi yapılır. Çünkü bu durumda farz olan son oturuş te`hire uğramıştır. Fakat beşinci rek`at için secde yapılmış olursa, bu namaz nâfileye döner. Artık buna bir rek`at daha ilâve ederek, 6 rek`atlık bir nâfile namazı kılınmış olur. Dolayısıyla sehiv secdesi de gerekmez.

7 - Dört rek`atlı bir farz namazın son ka`desinde teşehhüd miktarı oturduktan sonra kalkan kimse, hemen oturup selâm verir. Tekrar Tehıyyat okumasına gerek yoktur. Hâtta oturmadan ayakta bile selâm verebilir. Zira farz olan oturuşu yapmıştır. Yalnız ayakta selâm vermekle sünneti terketmiş olur. Sonunda ayrıca sehiv secdesi de lâzımdır. Çünkü selâm te`hire uğramıştır. Eğer oturup selam verecekse sehiv secdesi yapıp sonra selam verir.

8 - İmama sonradan yetişen kimse, kendi kıldığı rek`atlar içinde hatâ yaparsa, o hatâsı için sehiv secdesi yapar.

9 - İmamın, açıktan okuması vâcib olan yerlerde gizli; gizli okuması vâcib olan yerlerde de açık okuması... Meselâ öğle namazında Fâtiha ve zamm-ı sûreyi sesli okuması, akşam namazında da içinden okuması gibi. Namazdaki tesbih ve tekbirlerin cehren okunması, sehiv secdesini icab ettirmez.

10 - Namaz içinde Fâtiha okunduktan sonra hangi âyet veya sûreyi okuyacağı bir müddet tefekkür edilse, sehiv secdesi icab eder. Çünkü vâcib te`hire uğramıştır.

11 - Ta`dîl-i erkânın terki, sehiv secdesini gerektirir.

12 - Namazda sehiv secdesini icab eden birkaç hatâdan dolayı tek sehiv secdesi yeterlidir.

Sehiv secdesinde, iki secde ile Tehıyyât`ı okumak ve selâm vermek vâcibdir. Tehıyyât`dan sonraki salâvat ve dualar ve secdedeki tekbirler ve tesbihler ise sünnettir.

* Bir namaz içinde, o namazın rek`atları sayısında şüphe etmek, namaz kılan kimse vesveseli biri değilse, kılınan namazı iptâl eder. Yeniden kılmak gerekir. Nitekim vakit varken, namazı kılıp kılmadığında tereddüd eden de o namazı kılar. Namazı tamamladıktan sonra rek`at sayısında şüpheye itibar yoktur. Ancak noksan kıldığını kesin olarak anlarsa namazı yeniden kılar. * * *

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 100.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun