İslam'da esas olan savaş mıdır yoksa barış mı?
Değerli kardeşimiz,
İslamiyet, barış dinidir. "Silm, selamet, selam..." gibi barış, güvenlik bildiren kelimeler, "İslam" kelimesiyle, aynı kökten gelmiştir. Allah'ın isimlerinden biri "Es-Selam"dır. Müslümanlar, birbirleriyle karşılaştıklarında "Selamün aleyküm" derler. Mescid-i Haram'ın kapılarından biri, Babu's-Selam, Cennetin isimlerinden biri, "Daru's-Selam" dır.
İslamiyete asıl olan savaş değil, barıştır.(1) Savaş, ya saldırgan düşmana ya da İslam'ın tebliğine engel olanlara karşı yapılır. Gayri müslim ülkeler, Müslümanlara saldırmadığı ve ülkelerinde İslamın tebliğe izin verdikleri ve İslamı yaşamak isteyenlere engel olmadıkları müddetçe, kendileriyle savaşılmaz. Resulullah'ın şu sözü, İslam'da barışın asıl olduğunu ifade eder:
"Ey insanlar ! Düşmanla karşılaşmayı istemeyin, Allah'tan afiyet dileyin. Onlarla karşılaştığınızda ise, sabredin. Biliniz ki, Cennet kılıçların gölgesi altındadır."(2)
İslamiyet, hayatı mukaddes tanır. Bir masumu öldürmeyi bütün insanları öldürmek gibi kabul eder. Bir hayata vesile olmayı da, bütün insanların hayatına vesile olmak gibi sayar.(Maide, 5/32)
İslamiyet, öldürmek için değil, yaşatmak için gelmiştir.
"Ey iman edenler! Peygamber, size hayat verecek olan şeylere sizi çağırdığında, Allah'a ve Rasulü'ne icabet edin!.." (Enfal, 8/24)
ayetinde, bu inceliği görmek mümkündür. Hudeybiye'ye 1.400 kişiyle gelen Resulullah'ın, orada yapılan barıştan iki sene sonra 10.000 sahabeyle Mekke'yi fethe gitmesi, İslamiyet'in barış ortamında yayıldığının güzel bir delilidir.(3)
İslamiyet'in kitlelere uluşması, Hudeybiye Barışı'ndan sonra gerçekleşmiştir. Hz. Peygamber (asm.), ulaşabildiği idarecilere elçiler göndererek, onları Allah'ın dinine davet etmiştir. Bizans, İran, Habeşistan, Mısır, Umman, Bahreyn, Suriye kralları bunlardan bazılarıdır.(4)
Getirdiği esasların sağlamlığı, hakikatlerinin güzelliği ve onu tatbik eden Müslümanların güzel ahlakı, on dört asır boyunca, başka din mensuplarının İslam'a girmelerine vesile olmuş ve olmaya devam etmektedir.
Kaynaklar:
1. Rıza, X, 168; Azzam, s., 144; Tabbera, s., 377-378; Şedid, s.119; Abdurabbih, s., 313; Sabuni, Kabes, III, 163.
2. Müslim, Cihad, 20; Ebu Davud, Cihad, 89.
3. Berki, s., 324.
4. İbnu Hişam, IV, 254-255.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Fetihler dinde zorlama değil mi?
- Peygamberimiz Hz. Muhammed ve Dört Büyük Halife, hangi antlaşmaları yapmışlardır?
- Cihad ile savaş arasında ne fark vardır?
- Din, cihad ve zorlama: İslam barış dini midir?
- Hedef barış ise, savaş niye?
- İslam savaş hukukunda üç gün yağma var mı?
- İslam'da düşmanını hunharca katletmek caiz mi? Mesela koyun keser gibi düşmanın kafasını kesmek ve onunla gurur duymak?..
- Kur'an'da savaş hukukuyla ilgili ne gibi esaslar vardır?
- Hz. Muhammed, otorite kazandıktan sonra yumuşak davranmayı bırakmış mı?
- Kur’an-ı Kerime göre savaşta başarılı olmanın kuralları nelerdir?