Hasta, acı çeken ve tedaviye cevap vermeyen hayvanlara ötanazi yapılabilir mi?
Değerli kardeşimiz,
İnsanı en güzel sûrette yaratan Rabbimiz, onu bütün mahlûkatın efendisi, yeryüzünün halifesi olarak dünyaya göndermiştir. Ayrıca insanı merkez bir nokta olarak kabul edersek, varlık âleminde olan her şey de onun emrinde, onun hizmetinde ve onun ihtiyaçlarını temin etmek için çalışmakta, çabalamakta, gayret sarf etmektedir.
Yine dünyada umumi bir yardımlaşma ve mahlûkatın birbirinin imdadına koşması gibi akıllara durgunluk veren bir düzen, en mükemmel şekilde işleyen bir nizam vardır. Cansızlar bitkilerin imdadına, bitkiler hayvanların yardımına koşmaktadır.
İnsanların en çok yanında yer alan ve her halleriyle bizlerin ihtiyacını gören en küçük canlılardan file kadar binlerce tür teşkil eden hayvanlar, insan için çalışmaktadır. Onlardan çok farklı ve değişik şekillerde istifade etmekteyiz. Bu da bizlere Allah’ın bir ikramı ve ihsanıdır. Bu hususlar Kur’ân-ı Kerim’de şöyle ifade edilir:
“Allah, kimine binesiniz, kimini yiyesiniz diye sizin için hayvanları yaratandır. Onlarda sizin için daha nice faydalar vardır. Gönüllerinizdeki bir arzuya onlara binerek ulaşırsınız. Onlar ve gemilerin üstünde taşınırsınız.”(Mü’min, 40/79, 80)
“Hayvanları da O yarattı. Onlardan sizin için ısıtıcı (şeyler) ve birçok faydalar vardır. Onlardan bir kısmını da yersiniz. Sizin için onlarda ayrıca akşamleyin getirirken, sabahleyin salıverirken bir güzellik (bir zevk) vardır.”(Nahl, 16/5, 6)
Bu durumda, hayvanların bir kısmının etinden, derisinden, sütünden, yününden, bir kısmının da gücünden faydalanmamız ne kadar hakkımız ise, onları yemek için kesmek, ağırlıklarımızı taşıması için yük vurmak ne kadar normalse, bir kısmını da yine insanların sağlığı ve hastalıklarının tedavisi için kullanmak da o nisbette tabiî ve yerindedir.
Zaten onların yaratılış hikmetlerinden birisi de, çeşitli şekilde onlardan faydalanmak değil midir? Birtakım hastalıkların tedavisinde denenmek istenen ilâçların başlangıçta fare, kedi, köpek gibi hayvanlar üzerinde tecrübe edilmesi ilk anda o hayvana bir eziyet gibi görülse de, neticede insanların hayatına hizmet olduğundan garip karşılanmamalı. Eğer o ilâç, hayvana acınır da, bir insan üzerinde denenir ve o ilâcın aksi tesir göstermesiyle o insanın hayatına mal olursa, onun ölmesi, hayvanın telef olmasından daha mı hafiftir?
Şüphesiz, bir insanın şifa bulması için bir hayvanın kesilmesi ve tedavide kullanılması caiz ve uygundur. Bazılarının bu meseleye “hayvanseverlik” iddiasıyla karşı çıkmaları dinî taassuptan başka bir şey değildir.
Hayvanların tedavisi mümkün olmadığında, veteriner hekimlerinin verdikleri karar sonucunda hayvanların ötanazi yapılması caizdir. Ancak yaşlılık gibi bir sebepten dolayı hayvanların öldürülmesi doğru değildir.
(Mehmed Paksu, Helal – Haram)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hz. İsa'nın nüzulü ve Mehdi'nin gelmesi ile ilgili açık ayet var mıdır?
- Hayvanların bilimsel deneylerde kullanılması, gerektiğinde öldürülmeleri caiz mi?
- Hayvanların tıbbi deney / kobay olarak kullanılması caiz midir?
- Avcılık haram mıdır?
- Azab çekmemesi için hayvanları öldürmek caiz mi? Azap çeken, zehirden uzun zaman içinde azapla ölecek bir hayvanı öldürdüm, ne etmem gerekir? Azab çekmemesi için bir hayvanı kasten öldürmenin kefareti nedir?
- Hayvan deneylerinde nelere dikkat etmeliyiz?
- EHLÎ HAYVANLAR
- EHLİ HAYVANLAR
- Evimizde kedi besliyoruz, apartmanda yaşıyoruz. Evcil kedileri kısırlaştırmak caiz mi?
- Köpek balığı yemek caiz midir?
Yorumlar
CEVABINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM........
Benim bu konuda aklıma takılan sorular var. Hayvanları daha çok acı çekmemeleri için öldürüyoruz. Merhamet duygumuzun bir sonucu. Peki yaratıcımız bizden daha mı az merhametli?
O ölen hayvan için bizden daha çok üzülüyor ve onun merhameti de bizden daha fazla. Bu durumda neden Allah öldürmüyor da bu görevi biz yapmak durumunda oluyoruz. Allah o hayvanı o şekildeyken öldürmüyorsa bir bildiği olmalı. Ayrıca acı çeken hayvanları öldürmenin neden caiz olduğu konusunda bir dayanak da göremedim Mehmet Bey'in yazısında.