"Kıyamet zamanında güneşin yaklaştırılacağı ve insanların boğazlarına kadar ter içinde kalacakları" konusunda hadis var mıdır?

Tarih: 07.04.2012 - 09:14 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm)'in, "kıyamet zamanında güneşin yaklaştırılacağına ve insanların boğazlarına kadar ter içinde kalacaklarına" dair hadis-i şerifi var mıdır?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Kabirden sonraki dehşetli zaman, kıyâmet günüdür. Bu hususta Peygamber Efendimiz (asm) şunları söyler:

"Kıyâmet günü olunca güneş, kullara bir mil veya iki mil mesafede oluncaya kadar yaklaştırılacaktır. Güneş onları âdetâ eritecek ve amelleri miktarınca ter içinde kalacaklardır. Onlardan kimini topuğuna kadar alacak, kimini diz kapaklarına kadar alacak, kimini beline kadar alacak, kimine de basbayağı gem vuracaktır." (Bu sırada Resul-i Ekrem ağzını işaretliyordu.) (Tirmizi, Kıyamet 2)

"Güneş, kıyamet gününde insanlara bir mil mesâfe kalıncaya kadar yaklaştırılır."

Hadisi Mikdâd'tan rivayet eden Süleym İbni Âmir: "Allah'a yemin ederim ki, Resûlullah mil ile yeryüzündeki mesafe ölçüsünü mü yoksa göze sürme çekmek için kullanılan mili mi kastetti bilmiyorum." demiştir. Resûl-i Ekrem:

"İnsanlar, işledikleri kötü amelleri kadar tere batarlar. Onlardan bir kısmı topuklarına, bir kısmı dizlerine, bazıları kuşak yerlerine kadar ter içinde kalır; bazılarının da ter âdeta ağızlarına gem vurur." buyurarak eliyle ağzına işaret etti. (Müslim, Cennet 62; bk. Tirmizî, Kıyamet 6)

Burada açıkça belirtildiği gibi, kıyamet gününde güneş insanlara oldukça yaklaştırılacak, hesabın şiddetiyle birlikte bu yaklaşmanın verdiği sıkıntıyla insanlar ter denizi içinde kalacaklardır. Onların her biri dünyada işlediği kötülükler nisbetinde ter içinde olacaklardır.

Kıyamet günündeki ter, sıkıntının ve çekilen eziyetin bir göstergesidir. Çünkü dünyada işlenilen bütün işlerin hesabı bir anda görülecek, bir ömrün muhâsebesi o anda yapılacak, sıkıntılar üstüste gelecek, pişmanlıklar ise o anda fayda sağlamayacaktır.

Ayrıca güneşin ve cehennem ateşinin harareti de buna eklenince ter insanların ağızlarına ve kulaklarına kadar yükselecektir. Bu anlatılan sıkıntılar, dünyadaki hiçbir sıkıntıyla kıyas edilemeyecek derecede şiddetlidir.

O halde mahşerde duracakları yerler de amellerine göredir. Şayet herkes aynı hizada olsaydı, onların her biri aynı miktarda ter içinde kalırdı. Nasıl ki yeryüzünün her tarafı aynı yükseklikte değilse, hesabın görüleceği alan da aynı şekilde olacaktır.

Bu hadislerde anlatılan azap, kâfirler, isyankârlar ve günahkârlarla ilgilidir. Kâmil iman sahibi cennetlikler için böyle bir azap söz konusu olmadığı gibi, onlar Allah'ın arşının gölgesinde rahat bir hayat süreceklerdir. Buna delâlet eden bir çok âyet ve hadis vardır.

İşte böyle dehşetli bir günde kurtuluşun yolu, dünyada iken Allah'ın emirlerine sarılmak, yasaklarından kaçınmaktır. Peygamberimizin (asm) sünnetini de rehber edinmektir.

Buna göre;

- Hesap günündeki azap, insanların dünyadaki davranışlarına göre çeşit çeşit ve derece derecedir.

-  Kıyamet gününde güneş insanlara çok yakın olacak, azap görenler güneşin sıcaklığından son derece etkilenecekler.

- Dünyada iyi işler yapan, kötü davranışlardan sakınan kimseler kıyamet azâbının şiddetinden korunmuş olurlar.

- Ter, kıyamet gününde azap vasıtalarından biridir.

-  Herkesin terleme derecesi, dünyada yaptığı işlerle orantılı olacaktır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun