Evladı besmele okuyan babaya kabirde azap etmem, anlamında kudsi hadis var mı?

Tarih: 24.10.2020 - 12:09 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bu iki rivayet internet sayfalarında hadis olarak açıklanıyor. Bu anlamda hadisler var mı? Varsa sahih mi?
1. Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz bir gün bir iş için Medîne-i Münevvere hâricine çıkmışlar. Yanlarında ashâbdan Selmân-ı Fârisî varmış. Yolda bir makbereye uğramışlar. Hazret-i Peygamber, o kabristandaki kabirlerin birinin başında uzun uzadıya ağlamışlar. Selman radıyallahu anh "Ya Resûlallah! Niçin bu kadar müteessir olup ağladınız? Bir ayet mi nazil oldu?" diye sorunca Efendimiz buyurmuşlar ki: Hayır ayet nazil olmadı. Bu kabirde yatan zat kabir azabına duçar olmuş, ona ağladım...
Gidecekleri yere gidip dönerlerken yine aynı kabrin başında durmuşlar. Bu defa Resûl-i Ekrem Efendimiz gayet mütebessim ve mesrur imiş. Selman radıyallahu anh, hayretle sebebini sorduğunda, Efendimiz buyurmuşlar ki: Giderken bu kabrin sâhibi azap içinde idi. Dönüşte gördüm ki azabı nimete kalbolmuş ve kabri cennet bahçelerinden bir bahçe olmuş. Bunun da sebebini Cebrail bana şöyle haber verdi. Bu adamın bir çocuğu varmış. O çocuk bugün ilk defa besmeleyi öğrenip "Bismillâhirrahmânirrahîm" esmasını okumuş. Cenab-ı Hak "Evladı bismillâhirrahmânirrahîm okuyan babayı kabirde azaba giriftar etmem" buyurdu ve besmele hürmetine bu zatın azabını kaldırıp kabrini cennet bahçelerinden bir bahçe eyledi. İşte bunun için mesrur oldum...
2. İsa aleyhisselam bir gün, bir kabrin yanından geçerken, azap meleklerinin kabirdeki ölüye azap ettiklerini gördü. Geçip işine gitti. İşinden dönerken yine o kabrin yanından geçti. Kabirdeki meyyitin başında rahmet meleklerinin toplandığını ve ona çeşitli nimetler ikram ettiklerini gördü, iki rekat namaz kılıp, Allahü teâlâya bu işin sırrından sual eyledi. Allahü teâlâ; “O meyyit asi idi. Azabımda mahpus idi. Hayatta olan evladı bugün hocaya başlayıp; “Bismillâhirrahmânirrahîm” dedi. Ben de çocuğu dünyada benim ismimi zikrederken, kabirde babasına azap etmeyi keremime layık görmedim. Ona azap etmekten haya edip, azabımı kaldırarak rahmet ve ihsanım ile muamele eyledim” buyurdu.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hadis kitaplarında besmele ve onun faziletiyle ilgili birçok hadis vardır.

Ancak soruda geçen iki rivayetle ilgili sahih veya zayıf hiçbir hadis bulamadık.

Bu kısa bilgiden sonra:

1. Bu bilginin kaynağını bakabildiğimiz hadis, tefsir ve tarih kitaplarında bulamadık. Türkçe internet sitelerinde kaynaksız olarak nakledilmiştir.

2. Bu bilgiyi de hadis kaynaklarında bulamadık.

Ancak bazı tefsirlerde hiçbir senet ve kaynak belirtilmeden, hadis olup olmadığı da açıklanmadan doğrudan şöyle aktarılır:

“Hazret-i İsa (aleyhisselam), bir kabrin yanından geçerken azap meleklerinin bir ölüye azap ettiklerini gördü. İşini görüp tekrar döndüğünde, aynı kabre uğradı. Bu sefer de yanlarında nurdan tabaklar bulunan rahmet meleklerini gördü ve bu hale taaccüp etti. Bunun üzerine Hazret-i İsa (aleyhisselam) namaz kılıp Allah'a dua etti de Cenab-ı Allah ona şunu vahiy ile bildirdi: Ey İsa, o, asi ve günahkar bir kul idi. Öldüğünden beri azabımda idi. Geride hanımını hamile olarak bırakmıştı. Hanımı bir çocuk doğurdu ve büyüyünceye kadar onu terbiye etti. Daha sonra onu mektebe verdi. Hocası ona besmeleyi öğretti. İşte bu nedenle, oğlu yer yüzünde benim adımı söylerken, ben, yerin altında kuluma ateşimle azap etmekten haya duydum." (bk. Razi, Mefatih, Fatiha Tefsiri)

Özetlersek, kaynak bakımından olduğu gibi, muhteva bakımından da bu bilgi sahih değildir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Besmele-i şerif ve belirli sayılarda onu okumanın fazileti hakkında ...
İbadetlere vadedilen netice ve sevaplara kavuşmanın şartları nelerdir?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun