Doğru Hedefe Yanlış Yollarla Gidilmez
Bir hedefe ulaşmanın nice ön şartları var. Bilgi, tecrübe, sermaye bunlardan sadece birkaçı. Ama bütün bunların üstünde bir şart var ki kesinlikle ihmale gelmez. O da takib edilecek yolun, izlenecek metodun sağlam olması.
Doğru hedeflere yanlış yollarla gidilmez.
Oyuncular değişse de oyun yine aynı oyun.
Yine dış güçler hesabına birileri ülkemizi ve İslâm âlemini durmadan karıştırıyorlar. Ve yine, çoğu insanımız bu iğrenç oyuna bilmeyerek, daha kötüsü iyilik yaptığını zannederek âlet oluyor ve “ne zamana kadar duracaksınız” yollu ifadelerle, bu sinsi oyuna gelmeyen aklı selim sahiplerini tenkid ediyorlar; pasiflikle, gayretsizlikle suçluyorlar.
Oyuna gelmemek ayıp sayılmamalı; ileriyi görmek de körlük değildir. Tedbirle korkaklığı karıştırmamak gerek. Deryalarda yüzebilmek için ufak sularda boğulmamak lâzım.
“Dostlara karşı mürüvvetkârane muaşeret, düşmanlara karşı da sulhkârane muamele” tavsiye edilir. Bugün Avrupa ve Amerika’da nice insanlar İslâmla müşerref oluyor ve hidayet nimetine kavuşuyorlarsa, bunun sebebi sulhtur, harp değil.
Düşmanlara sulh ile muamele etmek her yönüyle en büyük bir akıllılık iken, dahildeki bu kısır ve yersiz çekişmelerimize, ne mânâ vereceğiz?
Bu vatan hepimizin. Hepimiz bir vücut gibiyiz. Beğenmediğimiz organlarımız da bizim. Bunları varlığımızdan söküp atamayız.
Polikliniklerde, sıra sıra dizilmiş kalabalıklar bize bu dersi vermiyorlar mı? Bunların her birisi vücudunun bir yerinden, bir organından rahatsız değiller mi? Ama niçin tedaviye koşuyorlar? O hasta uzvu sıhhatli yapmak için değil mi? Biz de hastalara değil hastalıklara düşman olsak ve sosyal bünyemizin sıhhate kavuşması için elimizden gelen bütün gayreti göstersek, erişemediğimiz ve güç yetiremediğimiz sahalarda Rabbimizin lütfuna erecek, yardımını göreceğiz. Ama biz hastaları daha da hasta edecek bir yola koyulmuşsak ve bunu da sıhhat adına yaptığımızı zannediyorsak, yanıldığımızı anlayıncaya kadar çok kan kaybedeceğiz ve kuvvetimiz her geçen gün biraz daha azalacak. Bunun ise sadece ve sadece düşmanlarımızın işine yarayacağında şüphe yok.
Zararın neresinden dönülse kârdır, derler. Geliniz, kendimizle kavgayı bırakalım. Birbirimizi tedaviye gönül verelim.
BENZER SORULAR
- Asayiş Üzerine
- Birlik ve Beraberlik
- Birlik ve Beraberlik Özel Dosyası
- Birlik ve Beraberlik Özel Dosyası
- İslam ülkelerinde farklı görüşlere sahip insanlara "Allahü ekber" diyerek neden savaş açılıyor?
- Plastik cerrah olmak istiyorum, caiz mi?
- Melanin pigmenti ile göz ve saç rengini değiştirmek caiz mi?
- Oyun içinde şans oyununu oynamak haram mı?
- İstidrac ile ilgili ayet ve hadisler nelerdir?
- Mevlana, Moğollara yönelik neden cihad etmemiştir?