EL-HAKEM

Tarih: 22.09.2006 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

“Hükmeden, hakkı yerine getiren.”
“Hükümlerinde zulüm bulunmayan.”
“(De ki:) Allah’tan başka bir hakem mi arayayım? Oysa O, size Kitabı tafsilatlı olarak indirmiştir.” (En’âm, 6/114)

Bu ism-i şerif yâd edilirken, hayalimiz bizi mahşer meydanına götürür. O dehşetli meydana çıkış, ilâhî bir hükümle olduğu gibi, orada belli bir süre beklenmesi de yine ilâhî irade ve hüküm iledir.

Bu hükmün icra edilmesiyle, dünya tarlasının bütün mahsulleri bir araya toplanır. İlâhî hâkimiyet karşısında herkesin aciz ve zelil kaldığı, olanca ağırlığıyla hissettirilir.

Bunu takiben mizan kurulur ve “hükmün ancak Allah’a ait olduğu” bütün haşmet ve azametiyle herkese gösterilir.

Daha sonra, yine Allah’ın hükmüyle, bir kısım insanlar doğrudan cennete giderler. Bir kısmı, günahları kadar yanmak üzere cehenneme gönderilirler. Bir başka gurubun ise ebedî olarak cehennemde kalmalarına hükmedilir.

Elbette ki, bu ismin tecellisi sadece ahirete mahsus değildir. Bu dünyada da bütün varlıklar bu ismin tecellisine mazhardırlar. İnsanı misal alarak konuşalım: İnsanoğlunun dünyaya gelişi gibi ölümü de ilâhî hüküm iledir. Organlarının yerleri, şekilleri, büyüklükleri, vazifeleri hep ilâhî hüküm ile tahakkuk etmiştir.

Diğer bütün varlıklar da Allah’ın tadtir ettiği özelliklere sahip olur ve O’nun hükmü altında vazife görürler.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun