Hz. Muaviye hakkında bilgi verir misiniz?
- Hakem olayı Hz. Muaviye'nin haksız olduğunu kanıtlar mı?
- Hz. Muaviye'ye Ehl-i sünnet âlimlerinin ve bilhassa İmam Azam Hazretlerinin bakışı nasıldır?
Değerli kardeşimiz,
Hz. Muaviye (ra), Ebu Süfyan (ra) ve Hind (ra)’ın oğludur. Kendisi Mekke’nin Fethi’nden önce Müslüman olduğunu ve bunu ailesinden gizlediğini söylemiştir. Mekke’nin fethinden sonra Huneyn Gazvesi’ne katılmış ve ganimetten pay almıştır.
Hz. Ebu Bekir (ra) zamanında Suriye tarafına giden orduya kardeşi Yezid ile katılmıştır. Hz. Ömer (ra) zamanında ise Dimeşk Valisi olan kardeşi Yezid, valiliği kardeşine vefatı anında bıraktı ve Hz. Ömer (ra) bunu onayladı.
Hz. Osman (ra) zamanında ise tüm Suriyenin valisi oldu. Hz. Osman (ra)'ın vefatından sonra Hz. Ali (ra)’ye biat etmedi ve Hz. Osman (ra)’ın katillerinin kanını istedi. Topladığı taraftarlar ile Sıffin de Hz. Ali (ra) ile çarpıştı. Hz. Ali (ra) vefat edip, Hz. Hasan (ra) halife olduğunda ise, Hz. Muaviye (ra) ile çarpışmayı fitne çıkması endişesiyle bırakıp halifeliği Hz. Muaviye’ye bıraktı ve Hz. Muaviye Küfe’ye gelip halktan biat aldı.
Hz. Muaviye (ra) H. 60 yılında (diğer bir rivayette H. 50 yılında ) vefat etmiştir. Hz. Muaviye (ra) İslam’ın seçime dayalı hilafet sistemini saltanata çevirmekle tenkid edilmiştir. Ancak şu unutulmamalıdır ki, Hz. Muaviye (ra) de bir sahabedir ve Resulüllahın (asm) hiçbir ayrım yapmadan bütün ashabını (temize çıkarmış) hangisi olursa olsun dil uzatanı lanet etmiştir. Bütün Ehl-i sünnet uleması, bunu mühim bir esas olarak kabul etmiştir.
Ayrıca, o zamanda olan olaylarda kaderin payını da ihmal etmemek gerekir. Resulüllah (asm), sahih hadis kitaplarının ifadesi ile, Hz. Muaviye (ra) hakkında hayır dua etmiş ve Hz. Ömer (ra)’den bir rivayette Hz. Muaviye (ra) için “Allah’ım, onunla (insanlara) hidayetini ulaştır.” diye dua ettiğini bildirmektedir. (Tirmizi Menakıb hadis no:3842)
Hz. Muaviye (ra) devri, İslam fetihlerinin devam ettiği bir devirdir. Elhasıl; Hz. Muaviye (ra) da dahil olmak üzere hiçbir sahabe hakkında, yaptıklarından dolayı itham ve suizan edilemez. Bu, hem Hz. Peygamberin (asm) hadisleri ile ve hem de Ehl-i sünnet alimlerinin ittifakı ile caiz değildir ve yapanlara lanet edilmiştir.
Hazret-i Muaviye İslam'ın yayılmasında çok kıymetli hizmetlerde bulundu. Sicistan, Sudan, Afganistan, Buhara, Hindistan’ın kuzey kısmı, Tunus kendi zamanında alındı. Kıbrıs Bizans'tan kurtarıldı. Kudüs geri alandı. Yine zamanında, İstanbul kuşatıldı; her sene yüklü vergi vermek şartıyla kuşatma kaldırıldı.
Peygamber Efendimiz (asm) kendisine ,
“Benden sonra ümmetimin yerine hakim olursun. O zaman iyilere iyilik et! Kötülük yapanları da af eyle!”
buyurmuştu. Resulullah (asm)'ın bu hayır duasının bereketiyle, İslamiyet Hz. Muaviye (ra) zamanıda bu kadar yayıldı.
Hz. Muâviye (ra), Peygamberimiz (asm)'den çok hadîs rivâyet etmiştir. Bu hadîs-i şerîflerden birkaçı şunlardır:
“Allah Teâlâ kime iyilik murâd ederse, onu din âlimi yapar ve dinine zarar verecek şeyleri ona bildirir. Ona doğruyu gösterir.”
“Amel bir kab gibidir, sonu iyi olursa evveli de iyi olur.”
“Ehl-i kitab, dinlerinde yetmiş iki fırkaya ayrıldılar. Bu ümmet ise yetmiş üç fırkaya ayrılacak, hepsi cehennemde olacak, yalnız bir tânesi müstesnâ, o da Ehl-i sünnet ve'l cemâattır. Ümmetimden bir kavim ortaya çıkacak ki, bunlar, köpeğin sâhibi peşinden koştuğu (gibi) bir nefsin arzularına uyacaklardır.”
“Bütün günahları Allah’ın bağışlaması umulur, yalnız müşrik olarak ölenin ve kasden bir mü’mini öldürenin afvolması umulmaz.”
“Ben sadece bir haznedârım. Her kime gönül hoşnutluğu ile bir şey versem, Allah onu ona hayırlı kılar. Yine her kimse bir şeyi, isteği ve aç gözlülüğü sonucu verirsem, onun durumu yiyip yiyip doymayana benzer.”
“Yâ Rabbi, onu doğru yolda bulundur!”
Cenâb-ı Hak, eshâb-ı kiramın hepsinden razı olduğunu bildiriyor. Eshâb-ı kiram aralarındaki bazı meselelere rağmen birbirlerini çok severlerdi. İstisnasız eshabın hepsini sevmek Ehl-i sünnetin şartıdır. Hz. Muaviye (ra) de eshâb-ı kirâmdan hatta büyüklerindendir. Ayrıca Resulullah Efendimizin (asm) kayınbiraderidir. Bunun için O’nun da son sözlerine yer vermeden geçemedik.
Peygamberimizin (asm),
“Yâ Rabbi, onu doğru yolda bulundur ve başkalarını da doğru yola götürücü kıl.” ve
“Yâ Rabbi! Muâviye’ye yazı ve kitab öğret, onu azabından koru.”
“Yâ Rabbi! Onu memleketlere hakim kıl.” duâlarıyla şereflenmiştir.
Hz. Muaviye (ra) vahy katibidir. Vahy katibliğine alınması, Cebrâil aleyhisselâmın bildirmesi ile olmuştur. Hz. Cebrâil’in getirdiği Kur’ân-ı kerîmi ve Peygamberimiz (asm)’in mektuplarını yazardı.
Hz. Muâviye (ra) Huneyn gazâsında Resûlullah’ın önünde babası ile birlikte kahramanca çarpıştı. Tebük gazvesine katıldı. Vedâ Haccında bulundu.
Hz. Muâviye (ra) ömrünün son günlerinde okuduğu bir hutbede şunları söyledi:
“Ey insanlar! Üzerinizde çok kaldım. Sizi usandırdım. Artık ayrılmak istiyorum. Siz de benden ayrılmak ister oldunuz. Fakat size benden daha iyisi gelmez. Nitekim benden evvel gelenler, benden daha iyi idiler. Kim Allah Teâlâ'ya kavuşmak isterse, Allah Teâlâ da ona kavuşmak ister.
Yâ Rab! Sana kavuşmak istiyorum, sana kavuşmamı nasib eyle! Beni mübârek ve mes’ud eyle!”
(bk. Prof. Dr. Canan İbrahim, Kütüb-i Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, I / 518-530; XIII / 30-33)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hz. Hasan ve Hz. Muaviye ile, hilafet konusunda aralarında yaptıkları anlaşma hakkında bilgi veirir misiniz?
- Peygamberimizin, Hz. Muaviye hakkında ne demiştir?
- Hz. Muaviye'nin şarap içtiği iddiası doğru mudur?
- Hz. İsa'nın nüzulü ve Mehdi'nin gelmesi ile ilgili açık ayet var mıdır?
- Peygamberimizin sevdiği Müslüman nasıl olmalıdır?..
- Ebu Zerr El-Gıfari Hazretlerinin hayatını anlatır mısınız?
- Ahir zamanda Yahudilerle Müslümanlar arasında çıkacak bir savaştan bahsediyorlar. Bir Yahudi'nin arkasına saklandığı ağacın veya taşın haber vermesi hakkında bilgi verir misiniz?
- Delilerin ahiretteki / kıyamet günü durumları ne olacak? Araf ehli olacağına dair görüş bildirenler var, siz ne diyorsunuz?
- Akıl hastaları, mecnunlar cennete gidecekler mi?
- Hz. İsa ve Mehdi kim olduğu herkes tarafından bilinecek mi, yoksa belirli kişelere mi görülecekler?
Yorumlar
evet, haklısınız... Allah cc razı olsun...
şu da unutulmamalıdır ki Hz. Muaviye'nin lakabı MÜSLÜMANLARIN DAYISI idi...Allah cümlemizden razı olsun...
... en güzel yorumu nedosen yapmış = Aslinda hepimiz ayni yolda yürüyoruz zamaninda yasanan olaylar yüzünden bir ayirima girdik. Bunlar dinimize zarar verici seyler. Lütfen ayirimlardan uzaklasalim. (eline yüreğine sağlık arkadaşım)
ben şimdiye kadar hep Hz. Muaviye (r.a) hakkında kötü düşündüm. şimdi hata yaptığımı anlıyorum.
sorularla islamiyet yönetimi bunu ekleyiniz. Hz HASAN(RA) zehirlediğini neden yazmadınız?
Hz. Hasan r.a hakkında bilgi almak için tıklayınız.
Peygamber Efendimizin Vahiy Katipliğini Yapmış Bir Sahabiye Terbiyesizlik Edemeyiz Allah(cc) Tümünden Razı Olsun
Allah cc razı olsun... bilgiler doyurucu...ama şu Hasan Basri Hazretlerinin Hz. Muaviye hakkında katli vaciptir gibi açıklamaları olduğunu duydum, bu konuda bilgi verir misiniz?
Aslinda hepimiz ayni yolda yürüyoruz zamaninda yasanan olaylar yüzünden bir ayirima girdik. Bunlar dinimize zarar verici seyler. Lütfen ayirimlardan uzaklasalim.
subhanallah inanılır gibi değil peygamberimizin katibi o'nun yanında yasamış o'nun o güzel nefesini solmuş savaşlara katılmış halife olmuş o güzel insan hakkında nasıl olurda böle konuşuyoruz yazık çok yazık...
Hasan-ı basri Hazretlerinin, Hz Muaviye hakkında " katli vacibdir" dediği vaki değildir. "katli için yeterli delil vardır" demektedir. asrımız alimlerinden Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri ise, " sahabeler hakkında fazla ileri geri konuşmamak gerekir" demektedir. yani onların hataları var ise de onları biz yargılayacak durumda değiliz. madem onlar sahabedir, elbette ehl-i cennettirler. çünkü sahabelerin umumu hakkında hem ayet-i kerimeler ve hem de sahih hadis-i şerifler mevcuttur. bu nedenle onların hatalarını ve sevaplarını ilahi adalete bırakmak en maslahatlı yol olacaktır.